Artvin’de, Arıcılık Çalıştayı

0
614

ARTVİN-Artvin’de, arıcılığın mevcut durumu ve sektörün sorunları konulu çalıştay düzenlendi.

Artvin Valiliği ile Artvin İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce “Artvin’de Kalkınma ve Yatırım Seferberliği”  kapsamında Artvin DSİ 26. Bölge Müdürlüğü Toplantı Salonunda yapılan çalıştay’a,  Artvin Valisi Ömer Doğanay, Artvin Milletvekili İsrafil Kışla İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur, Hayvancılık Genel Müdürü Yardımcısı İbrahim Özcan, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Faruk Rıfatoğlu, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Karantina Daire Başkanı Dr. Özhan Türkyılmaz, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü İyi Tarım Uygulamaları Organik Tarım Daire Başkanı Sabahat Güllüoğlu,İl Genel Meclis Başkanı Hasan Dilberoğlu, ilçe kaymakamları, daire başkanları ve arı üreticileri çok sayıda vatandaş katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan çalıştayda açılış konuşmasını yapan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Koordinatörü Kubilay Akalın Artvin’de yerel ve yerinde kalkınma seferberliği ile daha önce su ürünleri çalıştayı düzenlendiği ifada ederek bu çalıştayları Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve Bakanlık Müsteşarı Nusret Yazıcı’nın da yakında takip ettiğini söyledi.

Artvin’de üreticin refah düzeyini artırılması ve yeni istihdam alanları oluşturmak adına bu çalıştayları ve sonuçlarını önemsediklerini ifade eden Akalın bu çalıştayın Artvin için hayırlı olması temennisinde bulundu.

-Vali Doğanay,”Üreticilerimizin Refah Seviyesini Artırmak ve Bir Adım Daha İleriye Götürmek Amacındayız”-

Artvin Valisi Ömer Doğanay ise,  Artvin’in bitki çeşitliliği açısından Türkiye’nin ili olduğunu belirterek, “Arıcılık Artvin için önemli bir sektör. Burada konuşulanlar konuşulduğuyla kalmamalı. Bu çalıştay çıktılarının takipçisi olacağız. Amacımız üreticilerimizin refah seviyesini artırmak ve bir adım daha ileriye götürmek. Üreticilerin önündeki engelleri kaldırmak için buradayız” ifadelerine yer verdi.

İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Dursun Okur ise çalıştayda ki amacın Artvin Arıcılığının sorunlarını tespit ederek bu sorunlara tüm paydaşların katılımı ile çözüm bulmak olduğunu söyledi.

Arıcılığın tarımsal üretimde topraksız yapılan bir tarım kolu olarak çok eskilere dayandığını ifade eden Okur ” Kafkas Arı ırkının koruma altına alındığı ilimizde “Gezginci Arıcılık” hâkimdir.  İlimiz toprakları parsel büyüklüğü açısından kısıtlı imkânlara sahip olmasının yanımda sıfır rakamından başlayıp 3 bin 564 metre rakıma kadar temiz su kaynakları ile arıcılık için son derece elverişlidir” dedi.

Okur, 2002 yılında Artvin ve Ardahan ilinin tamamının Kafkas Arı Irkı Gen Merkezi, Camili bölgesi ile Posof ilçesi izole bölge olarak ilan edildiğini belirterek, ” İlimize Ardahan hariç dışarıdan arı girişi yasaktır. İzole Bölge olarak ilan edilen Borçka ilçesi Camili (Macahel) bölgesi ile Ardahan Posof ilçesine ise il içerisinden de arı girişi yasaklanmıştır” ifade etti.

Türkiye’nin 6 milyon 888 bin kovan varlığı ve yıllık 105 bin ton bal üretimi ile dünyada Çin’den sonra 2. sırada yer aldığımızı belirten Okur,” Artvin’de de 11 bin 120 adet kovan varlığı ve bin 260 ton bal üretimi ile ülkemizde 16. sıradayız” dedi..

Okur konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “İlimizde bakanlık üretim izinli ve halen üretimine devam eden 19 adet Ana Arı Yetiştiricilerimiz mevuttur. Bu üreticilerimiz yıllık 18 bin 200 adet üretim kapasitesi ile Türkiye sıralamasında 1. durumdayız. Son 2 yıl içerisinde DOKAP kapsamında 176 Bin TL, Hayvan Genetik Kaynaklarının Yerinde Koruma Projesi kapsamında 316 bin 400 TL, Organik arıcılığın desteklenmesi kapsamında 64 bin TL, Arılı kovan desteklenmesi kapsamında 1.418.470 TL VE Bakanlık destekli uygulanan projeler kapsamında 709 bin 17 TL olmak üzere toplamda 2.508.498 TL desteklenme yapılmıştır.

Avantajlarımız ise, coğrafi yapısı: ilimizin sıfır rakamından başlayıp 3 bin 564 rakıma varan coğrafyası ile arıcılık uygun olması. İklim Yapısı: hemen hemen 4 mevsimin bir arada yaşanıyor olması ve Karadeniz iklimi ile Karasal İklim arasında geçiş iklimine sahip olması.

Floradaki çeşitlilik: 2 bin727 civarındaki bitki çeşitliliği, zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanımının yok denecek kadar az olması. Sanayinin olmaması ve kirlenmemiş doğa yapısı, bol su ve temiz su kaynakları ile arıcılık için son derece elverişlidir.

Dezavantajımız ise, Gezginci Arıcılarımızda konaklama sorunu: ilimizde akarsularla derince yarılmış dik yamaçlara sahip olması, vadi tabanlarında geniş düzlüklerin olmaması ve karayolu yakınlığı nedeniyle, erken ilkbahar ve geç sonbahar dönemlerinde, gezginci arıcılarımızda konaklama sorunu yaşamaktadır. Sertifikasyon kuruluşlarına uzaklık, Pazar sorunu, büyük şehirlere uzaklığıdır.” diye konuştu.

Okur konuşmasının son bölümünde, Artvin’de Arıcılığı Geliştirme Projesi’ni açıkladı. Okur, 2017- 2019 yılları arasında 3 yıl süre ile uygulanmak üzere İl Müdürlüğünün 804 bin 200 TL bütçeli Organik Arıcılığın Geliştirilmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi Bakanlıkça onaylandığını belirtti.

Proje kapsamında halen organik arıcılık iştigal eden 40 üreticimize 3 yıllık süre zarfında işletmelerini geliştirme, kovan alımı, eğitim, basılı evrak sertifikasyon ücretleri karşılanacağını söyleyen Okur,”proje genel bütçe kaynaklı olup, 2017 yılı için öngörülen bütçe 261 bin TL ve 2019 yılı için 281 bin 600 TL olup, halen 98 bin 500 TL ilimize aktarılmıştır” dedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Yardımcısı İbrahim Özcan ise bu çalıştayın Artvin ve ülke arıcılığına önemli katkı sağlayacağını söyledi.

Arıcılığın ülkemiz için önemli bir tarımsal faaliyet olduğunu ifade eden Özcan 2015 rakamları göz önünde bulundurulduğunda ülkemizde 7 milyon 700 bin kovan var. Bu kovanlardan biz 107 bin ton bal üretiyoruz. Bazı sorunlarımız yok mu var. Başta ana arı kullanamadık. Arı sağlığı yani arı hastalıkları, ürün kalitesi, ürün çeşitliliği, hedeflerimiz nedir ve rakiplerimizle nasıl yarışırız. Bunları konuşmamız lazım” dedi

Türkiye’nin dünya kovan sayısı ve bal veriminde 2’nci ülkesi olduğunu vurgulayan Özcan “Bu coğrafyanın kendine has özelliği var. Dünyada bulunan 12 bin çeşit bitkisel türün 10 bin çeşidi ülkemizde bu coğrafyada var. 3900’üde bu coğrafyaya has endemik ürünler. Bu coğrafyada çok çeşitli bal üretimi gerçekleştirilebilir. 17 Çeşit bal üretiyoruz. Coğrafya bir kaderse, biz o kaderimizi yaşamak zorundayız. İmkânlarını da en iyi şekilde geliştirmek zorundayız.  Türkiye tarımsal hasıla bakımında 57 milyon dolar hâsılasıyla dünyada 6’ncıdır. Avrupa’da birincidir.

Özcan arı ürünlerinde temel hedefin bugüne kadar genelde balla sınırlı kaldığını bundan biran önce vazgeçilmesi gerektiğini belirterek bunun dışına çıkılarak polen, arı sütü, arı zehri gibi diğer arı ürünlerinin de devreye sokarak çeşitliliğin artırılması gerektiğini söyledi.

Bakanlık olarak arıcılık konusunda il müdürlükler düzeyinde üreticilerin eğitimlerine önem verdiklerini belirten Özcan diğer bakanlıklarla yaptığımız işbirliği protokolleri ile sektörün önünün açmaya çalıştıklarını dile getirerek temel hedefin arıcının sosyal refah düzeyinin artırılması olduğunu vurguladı.

Özcan “2015 verileri göz önünde bulundurulduğunda kovan başına verim 15-16 kilogram. Bu yeterli değil. 2017 Apomondiya kongresi ülkemizde yapılacak. Bunun kararı alındı. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılar inşallah buna yansımaz. Bunu Türkiye’den alalım başka bir ülkeye verelim diye bir beklenti var. Konuya tüm bakanlık olarak, tüm ülke olarak sahip çıkmamız lazım. Apomandiya 2017 İstanbul Kongresi arcılık açısından çok önemli bir konu. Yaklaşık 10 bin ziyaretçiyi bekliyoruz. Bu konuda tüm kuruluşlarla iş birliği içinde olacağız” dedi.

Özcan,  Türkiye’nin coğrafyasına özgü 5ana arı ırkının olduğunu belirterek ” Bunlardan bir tanesi bu bölgeye özgü Kafkas Arı Irkı. Trakya Bölgesinde Trakya Arı Irkı, Muğla Bölgesinde Muğla Arısı, İç Anadolu Bölgesinde İç Anadolu Arısı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde de Güneydoğu Anadolu Arısı olmak üzere bu coğrafyaya özgü 5 arı ırkı var. Bunlardan Kafkas Arı ırkı tescil edilmiş dünyaca tanınmış bir ırk olarak bu ülkenin bir değeridir. Muğla ve İç Anadolu Arısı ile ilgili bilimsel çalışmalarımız bitti. Bu ırkları da tescil ettirdikten sonra 5 arı ırkından 3 tanesini tescil ettirmiş olacağız. Daha sonraki araştırmalarla da diğer 2 arı ırkı da tescil edilmiş olursa ülkemize ait ırklar tescil edilmiş olacak” diye konuştu.

Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Faruk Rıfatoğlu’da yaptığı konuşmada kırsal kalkınma desteklerinden en fazla faydalanması gereken illerin başında Artvin’in geldiğini söyledi.

Rıfatoğlu “Kırsal Kalkınma Yatırımları Destekleme Programı kapsamında 3,2 milyar lira hibe dağıtılmasına rağmen Artvin’de bu rakam 38 proje ile 18 milyon lira düzeyinde. Ülke düzeyinde 7 bin 450 proje olduğu düşünülürse bu çok düşük bir rakamdır. Bu konu üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Bu seneki rakamlara baktığımızda bize 78 proje sunuldu. Biz bu projeleri değerlendireceğiz. İnşallah daha fazla projeyi yatırım programına alırız diye umut ediyorum. Kırsal tanımına en fazla uyan illerin başında gelen Artvin ili kırsal kalkınma desteklerinden en az faydalanan iller arasında.

-Milletvekili Kışla, “Artvin Balını Marka Haline Getirmeliyiz”-

AK Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla ise üreticilerin sorunlarına çözüm aramak için bu çalıştayların düzenlendiğini söyledi. Kışla “Artvin bitki çeşitliliği bakımında 2 bin 727 çeşit bitki ile Türkiye’de ilk sırada. Bu kadar bitki çeşitliliğinin olduğu bir ilde ben inanıyorum ki Artvin’in balın dünyanın en iyi ballarından biridir. Bunun kıymetini bilmiyoruz. Ürünlerimizi marka haline getirmemiz lazım. Organik üretime yapmamız lazım. Fırsatlardan imkânlardan faydalanmalıyız. Artvin balını marka, patent, ambalajlama ve sunumu en iyi şekilde yapmalıyız. Böyle yaparsak Artvin kazanacak, istihdam artacak. Artvin’i balla dünyaya tanıtabiliriz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Orman Botaniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Emninağaoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı çalıştayda gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı yetkilileri ile Artvin’deki arı üreticileri arıcılığın geliştirilmesi, arıcılık sektöründe karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri konularında fikir alış verişinde bulundular.