ARTVİN-Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğünce düzenlenen 101’inci yıl dönümünde Sarıkamış Şehitlerini Anma programına Artvin Valisi Yardımcısı Ali Doğan, İl Garnizon Komutanı Piyade Albay Uğurcan Gençay, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Osman Kılıç, , Artvin Belediye Başkan Yardımcısı Erkan Yazan, Artvin İl Emniyet Müdürü Alaattin Akbaş, Artvin Çoruh Üniversitesi Rektör Yardımcısı Fahrettin Tilki, Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Bahattin Yetim daire amirleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Valilik Binası önünde toplanan vatandaşlar Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğünün dağıttığı Türk Bayrağı logolu atkı ve berelerini takarak ellerinde ki Türk Bayraklarıyla Cumhuriyet Caddesi ve Halkevi Caddesi güzergâhından Kolorta mevkisinde bulunan Garnizon Şehitliğine kadar yürüdü.
Garnizon şehitliğinde düzenlenen törende konuşan Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Bahattin Yetim 101 yıl önce Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit düşen ecdadımızı anmak ve onların kuşandığı vatan sevgisiyle kuşandığımızı tüm dünyaya duyurmak için bir araya geldiklerin söyledi.
22 Aralık 1914 – 15 Ocak 1915 tarihleri arasında Enver Paşa komutasındaki birliklerin Sarıkamış’taki Allahuekber Dağları’nda Rus kuvvetlerini püskürtmek isterken kara kışa yenik düştüğünü belirten Yetim “İslam âleminin ümidi olduklarının bilinciyle cepheye giden, tarihe her daim kahramanlıklarıyla nam salmış Türk askeri için şehitlik mertebesinden başka varacak daha yüce bir makam yoktu. Bazı kaynaklara göre 90 bin, bazı kaynaklara göre de 60 bin asker düşmana değil şiddetli soğuk, yetersiz kıyafet ve açlığa yenilmişti.
Sarıkamış’ta hayallerini, umutlarını, istikballerini kalbine gömerek toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Bu millet onlara minnettardır. Ruhları şad olsun, mekânları cennet olsun” dedi.
Yetim Erzurum’daki 9. Kolordu Komutanlığı ile Sarıkamış’taki subayların Allahuekber Dağları’ndaki sessiz anma törenlerinin 2013 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öncülüğünde başta gençler olmak üzere kamuoyuna mal edildiğini ifade ederek Anma törenlerinin artık Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binlerce gencin katılımıyla gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Yetim konuşmasının devamında “2013 yılının başında Türkiye’nin dört bir tarafından gelen 10 binlerce genç, şehit düşen Mehmetçikleri anmak için Sarıkamış’ta buluştu. Anma törenleri kapsamında düzenlenen yürüyüş, -13 derece soğukta, yoğun kar yağışı altında ve bir metreyi bulan karlı zeminde gerçekleştirildi. 2014 yılında tekrarlanan yürüyüşte Allahuekber Dağları’nın eteklerinde kamp kuran binlerce genç, “Dede ben geldim” diyerek şehitler için tekbir getirdi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öncülüğünde 3 Ocak 2016 Pazar günü yani bugün; ecdadımızın göstermiş olduğu fedakârlıklardan yola çıkarak, gençlerimize tarih bilincini kazandırmak, vatan sevgisini aşılamak, milli benlik duygusunu güçlendirmek, vatan savunması uğrunda çekilen sıkıntıları anlamak ve hatırlamak amacıyla,
‘101. Yılında Sarıkamış; Vefakâr Gençlik Fedakâr Ecdadını Unutmayacak’ sloganıyla düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü” Sarıkamış başta olmak üzere tüm Türkiye’de binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleştirilecek.
Bugün ‘Sarıkamış Ruhu’nun ülke genelinde canlılığını sürdürmesi ve manevi ikliminin toplumun tüm bireyleri tarafından hissedilmesi için 81 ilimizde aynı saatte ‘Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü’ düzenlenmektedir. Başka bir ifadeyle bugün tüm Türkiye şehitlerini anmak için yollara düşmüştür.
Artvin’imizde 100 yıl önce toprağa düşen şehitlerini anmak için yollara düşenler,
100 yıl değil 1000 yıl geçse “Şartlar ne olursa olsun ecdadımızın düştüğü yol, peşlerine düşeceğimiz yoldur…” deme azim ve kararlılığında olanlar,
Milli ve manevi değerler söz konusu olduğunda gündelik hayat meşgalelerini bir kenara bırakarak zaman ve mekân sınırlarını zorlayıp koşanlar,
Ülke genelinde ‘Sarıkamış Şehitlerini Anma Yürüyüşü’ çağrısına Artvin’den en güçlü şekilde ses verdiğiniz, Sarıkamış Harekâtı’nın 101. Yıl dönümünde, ecdadının şanlı duruşuna yakışır bir anma programına imza attığınız için en derin saygı ve minnet duygularımla teşekkürlerimi arz ediyorum” diye konuştu.
Sarıkamış Harekatı Tarihimizde Kalplerimize Derin Yara Açmış Hüzünlü Bir Yiğitlik Destanıdır
6.Hudut Komutanlığı adına konuşan Piyade Üsteğmen Fatih Sekmen’de Sarıkamış Harekatı hakkında bilgiler verdi.
Sekmen konuşmasında Sarıkamış Harekâtı’nın tarihimizde kalplerimize derin yara açmış hüzünlü bir yiğitlik destanı olduğunu söyleyerek şunları söyledi.
“Tüm olumsuz şartlar karşısında gösterdiği üstün cesaret, sabır ve maneviyat ile; savaştığı düşmanın bile saygısını kazanan Mehmetçik, harp tarihinde eşine az rastlanır bir mücadele örneği sergilemiştir.
Sarıkamış Harekâtı’nın yaşandığı Kafkas Cephesi’nde düşman Rus Ordularıydı. Zorlu iklim ve arazi koşullarının düşmandan daha fazla zayiat verdirdiği bu amansız mücadelede; Mehmetçik hiçbir mazeretin ardına sığınmadan, vatanına ve istiklaline kastedenlere karşı çelikten sinesini siper etmiş, büyük kayıplar verse de vatan uğruna çıktığı bu yolda asla geri dönmemiştir.
22 Aralık 1914 tarihinde başlayan Sarıkamış Harekâtı için, Türk Ordusu’nun diğer birliklerinden, özellikle de güney vilayetlerinden kuvvetler toplanmıştı. Osmanlı Devleti için Birinci Dünya Savaşı’nda yeni cepheler açmak hiç kolay değildi. Her şey eksikti. Ordu, çetin arazi ve şiddetli kış şartlarının yanı sıra, teçhizat eksikliği ve ikmal yetersizliğiyle de boğuşuyordu.
Dönemin Harbiye Nazın Enver Paşa Erzurum’a gelerek Sarıkamış Kuşatma Harekâtı’nın ana hatlarını Alman ve Türk Kurmaylarıyla birlikte belirlemişti. 3’ünctt Ordu Sarıkamış’a taarruz edecekti. Her birliğin hedefi tek tek tespit edildi. Fakat hesaba katılmayan bir husus vardı; -35 derece ve hatta daha da aşağıya düşen dondurucu soğuklar…
118 Bin 660 kişilik Türk Ordusu, 94 Piyade Taburu, 20 Süvari Bölüğü ve 228 Topuyla “Sarıkamış Kuşatması” adıyla tarihe geçen harekâta, soğuk bir Aralık sabahı başladı. 3’üncü Ordu Askerleri, dondurucu soğukta, dağlarda hayatta kalma mücadelesi verdiler. İstanbul ve çevresinden kışlık elbise, erzak ve askeri malzeme getiren; Bezm-i Alem, Bahr-i Ahmer ve Mithat Paşa gemileri, Karadeniz’de Ruslar tarafından batırılmıştı. Rus Ordusu ise kış şartlarına tamamen hazır ve çağın en gelişmiş silahlarına sahipti.
Türk Askeri, imkânsızlıklar içinde yürüdü. Arada sırada Rus Askerleriyle çatışmaya giriyorlardı ama en büyük savaş doğaya karşı veriliyordu. Fırtınanın içerisine kahramanca atılan Mehmetçiklerden çok az bir kısmı Allahuekber Dağlarını aşabildi. Mevcudunun yüzde 90’ı donarak şehit olmuş, dağılmış ve donanımsız kalmış birlikler yine de Sarıkamış’a taarruz etmişlerdi. Ancak akıbet belliydi. Bu zor koşullarda dağları aşmayı başarabilmiş bir avuç Mehmetçik’te, Ruslara esir düşmüşlerdi.
Dönemin Rus Kurmay Başkanı Pietroviç anılarında şöyle yazmıştır: “Allahuekber Dağlarındaki Türk Müfrezesini esir alamadım. Bizden çok evvel Allah’a teslim olmuşlardı.”
Sarıkamış’ı yaşamış bir ninemiz bu dramı şöyle anlatıyor: “Biz Türk Milleti olarak, mevzubahis vatanımız, bayrağımız, toprağımız olunca bir gecede aslan kesiliriz. İşte o zaman anladım çocukluk arkadaşlarımın bir gecede nasıl kocaman yürekli birer delikanlı olduklarını. Dönmeyeceklerini biliyorlardı. Tek azıkları ayaklarındaki hayvan derisinden, lime lime çarıklarıydı. Uçsuz bucaksız, alabildiğine beyaz, ölümüne bembeyaz… Her birinin kefeni bir parça beyaz bez değil kardı; arştan düşen her bir kar tanesi, bir Mehmet’in kefeni oluyordu. Geriye kalanlar, analar, bacılar, telli duvaklı gelinler.
Mehmetçik, diğer tüm cephelerde ve Kafkas Cephesindeki Sarıkamış’ta da olduğu gibi; bugün de, vatan ve millet uğruna, asil Türk Milleti’nin namus ve şerefini korumak için tüm benliğini seve seve feda etmeye ant içmektedir.
Savaşın soğuk yüzünü gösteren hatıralarıyla zihinlerde canlılığını koruyan Sarıkamış’ta, karlar altında yatan kahraman şehitlerimizin bu bitmek tükenmek bilmeyen maneviyatlarının şahlanışı tarihteki şerefli yerini almıştır. Bütün şehitlerimizin ruhları şad olsun”
Konuşmaların ardından Artvin Gençlik Merkezi üyelerinden Yunus Emre Altun, Sarıkamış Destanı adlı şiiri okurken devamında Vali Yardımcısı Ali Doğan’a Türk Bayrağı takdim edildi.
Program protokol üyelerinin Garnizon Şehitliği’ni ziyaret ederek karanfil bırakmasının ardından Gençlik Merkezleri tarafından okutulan hatim duasının yapılmasıyla sona erdi.
