Fındıklı HES kararı Maçahel’i de kurtarır mı?

0
618

Rize’nin Fındıklı ilçesinde Hidroelektrik Santral (HES) yapmak için Arılı Vadisi’nin ‘Doğal Sit Alanı’ kararının kaldırılmasını talep eden HES şirketine mahkemenin ret yanıtı vermesini horonlarla kutlayan bölge halkına sevindiren bir haber daha geldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), şirketin üretim lisansını da iptal etti.

Fındıklı İlçesi Arılı Vadisi’nde hazırlanan 24 ayrı HES projesine karşı 11 yıldan bu yana mücadele veren yöre halkının başvurusu üzerine Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7 yıl önce vadiyi ‘Doğal SİT’ alanı ilan etti. Geçen sürede hukuksal mücadele veren halk vadide HES projelerinin yapımını durdurdu.

Bölgede HES yapmak isteyen Zeki Enerji şirketi, proje önünde engel olan vadinin ‘Doğal sit’ alanı özelliğinin kaldırılması için Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dava kapsamında vadide yer alan ve projenin yapılması planlanan Yaylacılar köyünde yapılan bilirkişi keşfi sonrası mahkeme, bölgenin flora, fauna ve endemik türler açısından özel bir alan olduğu, tarım ve arıcılık faaliyetlerinin yapıldığını belirterek ‘Doğal sit’ alanı özelliğinin devamına karar verdi, açılan davayı reddetti. Kararın dün ulaştığı vatandaşlar tulum eşlinde horon oynayarak kutlama yapmıştı.

ÜRETİM LİSANSI İPTAL EDİLDİ

Fındıklı ilçesi Arılı Vadisi’nde Zeki Enerji tarafından yapımı planlanan Çatak Hidroelektrik Santrali ve Regülatörü projesi için değerlendirme yapan EPDK, şirketin üretim lisansını da iptal ettiği ortaya çıktı. EPDK, 3 Ağustos tarihli 7217-31 sayılı kararında şirketin üretim lisansının sona erdirdiği yönünde aldığı kararı,15 Eylül 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınladı. Şirket böylece Arılı Vadisi’nin doğal sit statüsünü kaldırılarak yapmak istediği HES için açtığı dava ile birlikte üretim lisansını da kaybetti. Şirket, mahkeme masrafları olan 12 bin 722 lira 55 kuruşu ödeyecek.

ŞİRKETİN SAVUNMASI ORTAYA ÇIKTI:
DOĞAL SİT İLANINDA BİZE SORULMADI

Arılı Vadisi’de HES projesinin yapılacağı alanın doğal sit statüsünün kaldırılması istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açan şirketin yaptığı savunma da ortaya çıktı. Şirket savunmasında, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve doğal sit alanlarının tespiti ilgili kurum ve kuruluşların görüşünün alınarak yapılacağını belirttiği savunmasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu hükme rağmen DSİ, EPDK ve bölgede üretim lisansına dayanarak faaliyet gösteren şirketin görüşleri alınmaksızın, kanun ve yönetmenlikteki doğal sit alanı tespiti kriterlerine ilişkin hükümlere aykırı olarak eksik inceleme ve değerlendirme sonucunda alındığı, HES projesinin gerçekleştirileceği alanın doğal sit alanı özelliklerini taşımadığı iddiaları ile iptali istenilmektedir.”

TÜRKİYE’NİN TEK BİYOSFER ALANINA
HES SOKULMAK İSTENİYOR!

Fındıklı örneğinde olduğu gibi, Devletin bir kurumu sit alanı ilan ederken, başka bir kurumu bu sit alanında HES için ruhsat veriyor. Çelişki işte burada yatıyor. AKP Artvin Milletvekili İsrafil Kışla daha önce 105 HES’in iptal edildiğini söylemiş ama adlarını ve yerlerinin adını söylememişti. Dünyanın en önemli biyosfer alanları içinde gösterilen Türkiye’nin tek Biyosfer alanı olan Macahel Havzasında Uğurköy’de HES projesinin yeniden gündeme gelmesi Macahel –Artvin Halkını yeniden endişelendirdi. Fındıklı’daki mücadele ile gelen bu sevindirici haber ise Artvinlilerin emsal göstereceği karar olarak mücadele dayanağı olacağı belirtiliyor.

AKP ARTVİN MİLLETVEKİLİ İSRAFİL KIŞLA
DAHA ÖNCE 2013’TE İPTAL EDİLEN
HES’LERLE İLGİLİ NELER SÖYLEMİŞTİ?

Kışla, HES’ler konusunda 70 civarında HES’in tamamen iptal edildiğini söyledi. İptal edilen HES’ler dosyasında kırmızı alanlarla gösterilmişti. Ancak hangi HES’lerin iptal edildiğini açıklamadı. Bu konu “Görünen Köy” isimli köşe yazısına ise şöyle yansıdı;

..”Benim bildiğim kadarıyla söyleyeyim; Macahel’deki 6 HES’te iptal edildi. Bunun yanında Meydancık’ta 4, Yusufeli Barhal’daki 2 HES’te iptal. Benim bildiğim sayı bu kadar. Milletvekili toplam HES’lerin 126 civarında olduğunu söyledi. Eğer 70’i iptal dildiyse toplamda 196 adet HES vardı demek, yok bu rakam 126’nın içindeyse 70’i çıkardığımızda 56 adet HES yapılacak demektir.

2013 yılında DSİ 26. Bölge Müdürlüğü’nde ilki gerçekleştirilen Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu ve Havza Yönetimi Daire Başkanı Nermin Çiçek’in de katıldığı 1. Havza Yönetim Heyeti toplantısında DSİ 26. Bölge Müdürü Artvin’de 167 HES’in planlandığını söylemişti. Demem o ki rakamlar tutmuyor. Herkes farklı rakam söylüyor, resmi rakam farklı, DSİ’nin farklı, STK’ların farklı, siyasilerin farklı. Ama sonuç olarak Artvin HES’lerin işgali altında bulunmaktadır.

Dev barajların yapıldığı bir ilde HES’lere hiç yer verilmemeliydi. Çünkü bu suların tamamı zaten Çoruh’a karışıyordu. Ama öyle olmadı. Masabaşı çalışması, suyun en bol aktığı zamanlarda yapılan ölçüm rakamlarına bakılarak yapılan projelerin neredeyse hepsi yanlış. Yine DSİ 26 Bölge Müdürünün açıklamasında Çoruh Nehrinin yılda üç ay % 85 oranında bolca aktığını, söyledi. Bunun anlamı 9 ay %15 haliyle akıyor. O zaman bu kadar ardışık barajları ne ile doldurup da elektrik üreteceksiniz.

Enerjide kural şu, su varsa hidroelektrik santralı çalışır, rüzgar varsa RES’ler, Güneş varsa GES’ler çalışır. Bunları köylü bile bilirken, planlama bunlara göre yapılmaz mı?
Sayın Kışla 70 civarında HES’ten vazgeçildiğini söylerken aslında diğer HES’lerin de doğru bir proje olmadığına işaret etmiş oldu. Mesela iptal edilenler arasında Berta HES’ler var mı?

Barhal, suyu bol olmasına rağmen burasını nasıl iptal ettirdiniz? Burada da mı siyaset söz konusu mu? Yani Kadir Topbaş’ın bir dahili var mı? Oysa KılıçKaya’da resmen kuru derede 2 adet HES akıllara zarar HES projeleri değil de nedir? Oradaki insanları göçe zorlamak değil midir? Derelerin kendileri can suyudur. Geçtikleri vadilerde milyonlarca canlı, bitki, insan, yaban yaşamı bundan faydalanır. Ve nihayetinde nehirleri ve denizleri beslerler.

Sayın Kışla’nın elinde böyle bir dosyanın bulunması ve bunu kamuoyuna açıklamamasını o anda açıklama yapmasını İl Başkanı Erkan Balta da şaşkınlıkla izlediğini söyledi. Şimdi şunu sormak lazım. İptal edilen HES’ler nereleri? Hangi gerekçelerle iptal edildiler? İptal edilmeyenler daha önemsiz vadiler mi? Barhal’daki HES’lerin iptal edilmesine en çok sevinenlerden birisi olduğumu açıkça söylemek isterim.

Çünkü dünyanın en güzel yerlerinden birsini kurtardınız. Emeği geçenlere teşekkür ederim. Ama, Kamilet Vadisi Barhal’dan hiç aşağı kalmaz. Orası sizin evladınız da Kamilet üvey evlat mı? Kılıçkaya yanaşma salo mu? Kaynarca umurunuzda değil mi? Borçka İçkale’de birden çok yapılan ve vadiyi mahveden HES’ler sizi hiç rahatsız etmedi mi?

Haber: Sami Özçelik