Kadro (?)

0
771

Hüseyin Özçelik

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Cumhurbaşkanı’nın icazetiyle 4/C’lilerin 4/B kadrosuna geçmesi, taşeron işçilerin sürekli işçi kadrolarına alınması ve mevsimlik işçiler ile ilgili bir dizi düzenlemeden bahsetti. Bakan Sarıeroğlu kadroya alınacak işçiler için bir sınav yapılacağını ve işçilere güvenlik soruşturması uygulanacağını söyledi. 900 bin işçiyi ilgilendiren bu önemli çalışma için, “planımız çalışmanın Genel Kurul’da kabulü sonrasında 3 ay içerisinde kadroya geçişleri tamamlamak” dedi. Twitter hesabı üzerinden de düzenlemeyi açıklayan Jülide Sarıeroğlu, “merkezi bütçeyle düzenlenen tüm kamu kurum ve kuruluşlarındaki 450 bin taşeron çalışan kardeşimize şartsız tam kadro veriyoruz” ifadelerini sözlerine ekledi. Ayrıca Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, “belediye ve il özel idarelerindeki taşeronlarla ilgili de aradan firmaları kaldırıyoruz ve belediye iştiraklerinde, belediye iktisadi teşekküllerinde daimi istihdamlarını sağlıyoruz” diye konuştu.

Bakanın ifadesine göre geçici personeller, sözleşmeli memur olarak görevlerine devam edecekler. Düzenleme kapsamında 4/C’li çalışanlara kadronun da unutulmadığını vurgulayan bakan, “4/C kapsamında çalışanları, 4/B kadrosuna alıyoruz. Böylece, 4/C kapsamındaki çalışanlarımızın bu sorununa da bir nokta koyuyoruz. Yeni düzenlemenin4/C’li kardeşlerimize de hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. Ayrıca bu çalışmada mevsimlik geçici işçilerin taleplerinin de dikkate alındığının altını çizerek, “5 ay 29 gün çalışan bu kardeşlerimizin de çalışma sürelerini en fazla limit olan 4 aya kadar uzatma imkanı getirdik. Toplam 900 bin işçi kardeşimizi ilgilendiren önemli bir çalışma bu” biçiminde açıklamalarını sürdürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamudaki 450 bin ile belediyeler ve il özel idarelerindeki 400 bin işçimiz, çalıştıkları yerlerdeki belediye iktisadi teşekküllerinde istihdam edilecekler. Böylece kamuoyunda uzun zamandır tartışılan bu meseleyi kökten çözmüş oluyoruz. Kamuda 4C statüsünde çalışan kardeşlerimiz de 4/B kadrosuna alınıyor. Merkezi yönetim kapsamındaki genel bütçe ile düzenlenen tüm taşerondaki işçi kardeşlerimizi, hiçbir şart olmadan 657 sayılı devlet memurları kanunumuzun 4/D şeklindeki kadrolu işçi statüsüne geçişlerini en kısa sürede gerçekleştireceğiz. Diğer taraftan belediye ve il özel idarelerimizde çalışan kardeşlerimiz var. Onların da istihdamlarını sağlayacağız. Onlar için büyük bir müjde şeklindeydi. 5 ay 29 gün çalışıyor bu işçilerimiz. Şeker fabrikalarında, ÇAYKUR’da, ormanlarda, yangın ile ilgili faaliyetlerle çalışanlar vardı. 4 ay daha çalışma sürelerini getirdik. En son aşamamızda da kamu görevlileri toplu sözleşme sürelerinde çok gündem maddemizdi. Kasım ayının son haftasında kurul yaptık. İstişare etmiştik. 4/C’de çalışan toplam 24 bin kişinin talepleri 4/B’ye geçmekti. İstihdamları sağlanacak.” dedi.

Bu yazıyı yazmaktaki amacımız Cumhurbaşkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nı karalamak değil. Bugüne kadar kadrolu memur ve işçi olmak tanımının 4/B ve 4/D ye indirgenmesi ilk kez karşılaşılan bir durum olduğu için yapılan düzenlemenin altında bir bit yeniği arama telaşına düşürüyor bizleri. Ayrıca sorulması gereken en önemli sorulardan biri, KPSS sınavına giren 5 milyon kişi varken 900 bin kişiye kadro(!) verildiğinin söylenmesi ne kadar doğrudur? Bu durum çalışma barışı açısından bakanı kaygıya düşürmez mi? 4/B’li personeller KPSS sınavına girip, başarılı olup, tercih usulüne göre atanmışken, yıllarca emek harcayıp dirsek çürütmüşken; on beş yıllık iktidarda olan partiden icazet alıp taşeron olarak çalışanlara verilen bu hak sınavla seçilen 5 milyon kişi için bir hak gaspı değil midir?

Bu düşünceleri ifade ederken, bu soruları sorarken 900 bin kişiye kadro verilmemesini istediğimiz yanılgısına düşülmesin. Verilecek kadrolarda eşit işe eşit ücret temeliyle hareket edilmesi ve verilecek kadroların gerçeği ifade etmesidir. 4/B sözleşmeli memurluğunun 4/A kadrolu memurlukla alakası yokken, 4/C’lilere 4/B kadrosunun verildiği iddiası hangi kadro gerçeğini yansıtmaktadır?

Sonuç olarak kamuda piyasalaşmayı ve taşeronlaşmayı ortadan kaldırmak gerekliliği üzerinden dağıtılan bu kadroların aslında kadrosuzluk olduğu aşikardır. Mevcut durum, hükümet eliyle piyasalaşmayı ve güvencesizleştirmeyi beraberinde getirerek, süreci içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır.