Macahel Havzası HES projelerine karşı verilen mücadelede başarılı olmanın sırları

0
801

Orhan Yavuz*

 

Öncelikle kısaca birkaç noktaya değinmek isterim.

Macahel Havzası, Türkiye Gürcistan hududunun en uzun etabını kaplayan, Batum şehrine yaklaşık 40 km, Borçka ilçesine ise 45 km mesafede bir yerleşim yeri.

Tarih boyunca Macahel Havzasının ulaşım ağı üzerinde Borçka ilçesinden çok Batum, Artvin, Şavşat ve ötesi coğrafyalar vardır.

Gürcistan ile sınır Macahel deresi üzerinde denizden 450 metre yükseklikte geçer. Macahel Vadisi Gürcistan tarafında 12 adet köy vardır. Altı köy ise Türkiye’de kalmayı tercih etmiş hudut belirlenirken.

Hudut ile birlikte dağlar aniden yükselir ve 2,000 mt üzerinde çıkar. Macahel, Türkiye tarafında bir çanak gibi şekil alarak etrafını iç derinliği 25 km kadar olan havza 3,300 metrelere varan dağlar tarafından kale gibi korunur.

Havzanın Türkiye tarafında kalan kısmı yaklaşık 27 bin hektarlık bir alan…

Macahel Havzası, dünyada alt tropikal iklim kuşağında en çok yağış alan bir alan. Bünyesinde dünyada başka bir yerde olmayan bitki ve böcekler keşif edildi. Bütün Asya ve Avrupa’nın en büyük YAŞLI ORMANLARINA sahip. Böyle olunca da çok kısa mesafelerde gürül gürül akan dereleri var. Mesafe debi oranlamasında dünyanın en yüksek su temin eden coğrafyalarından birisi Macahel. Hal böyle olunca da HES girişimcilerinin iştahını kabartacak çok ciddi sebepler var demektir.

1936 yılında Gürcistan’a geçişi sağlayan PASAVAN UYGULAMASI aksamaya uğrayınca havzadan Borçka ilçesine giden bir patika yol inşa etmiş köylüler.

Borçka’dan Macahel istikametine karayolu 1950’lerde başlamış. Yolun geldiği alanlar ayni zamanda ciddi orman kesimlerine sahne olmaya başlamış.

Karayolu, Macahel havzası geçidini yaklaşık 1,850 metreden geçtikten kısa bir süre sonra yoğun kayın ormanlarına girmiş ve tabii ki devletin diğer yerlerde yaptığı iş Macahel havzasında da tekrar edilmeye başlanmış.

Macahel’e yol gelene kadar Karagöl ılıman iklim yaşlı ormanları zaten büyük bir kırıma uğratılmıştı.

1960’lı yıllar Macahel havzasında yol yapımı ve orman kesimi konuları ile tanışıyor. Bu arada artan geçim giderlerine karşın alternatif gelir kaynakları dar olan orman köylüleri de ormanların kesimi ve talanın da aracı edilmişti.

Macahel havzasına giriş bölgesi üzerinden yaşlı kayın ormanları kesilerek başlayan orman katliamına orman köylüleri olarak ve Türkiye’de ilk defa Macahel halkı 1978 yılında Orman İdaresine dilekçe ile başvurarak; Macahel Havzasında orman kesimine karşı olduklarını ve ormanı kesmek istemediklerini bildirmişlerdir.

Yüzyıllardır doğa ile iç içe yaşayan Macahel halkının gördüğü ne idi?

Kendilerine birkaç çuval buğday unu bir çuval şeker almalarını sağlayacak bu gelir kapısını neden kapatmak istemişlerdi?

Sözün kısası ile ormanları YOK ettiklerinde havzada yaşamanın imkansız ve yüksek bedeller getireceği gerçeğini bu halk görmüştü.

Yüzde 50-70 arasındaki eğimli araziyi ayakta tutan tek şey ormanlardı. Bu ağaçları kestiklerinde bütün yaşam alanlarının kışın çığ tehlikesine açık olacağını biliyorlardı.

Sürekli ve yüksek seviyede yağan yağışların büyük toprak heyelanlarına yol açacağını da biliyorlardı. Macahel’de ormanların yok edilişi yüzey toprağının yok olması takip edecekti. Bu ise kıtlık, yokluk ve ölümler demekti. Ekim alanları, otlak alanlarının yok olacağı bir durumda Macahel halkının havzadaki varlığı nasıl mümkün olacaktı? Yurtları yok olacaktı Macahel halkının.

Macahel halkı o günkü şartlarda orman kesiminin zamanla ne tür sonuçlar doğuracağını muhakeme etmişti. Ve BİLGECE, orman kesimine karşı çıktı.

Konu HES projeleri gündeme geldiğinde açık söyleyelim, HES projelerinin ne getirip ne götüreceği noktasında çok yüzeysel bir bilgimiz vardı. Çok az şey biliyorduk.

Başlangıçta, bir araya gelen 3-5 arkadaş konu hakkındaki endişelerimizi daha çok havzada yapılacak erişim yolları ve 8 adedi yapılması düşünülen HES projelerinin her biri için ilçeye kadar havadan ayrı ayrı yüksek gerilim hattı ile gitmesi ve bu iş için tahrip edilecek ormanlar etrafında idi.

Zamanla sorduk soruşturduk ve öğrendikçe HES projelerinin yapılması halinde Macahel diye bir yerden bahsetmenin bile anlamsız olacağını gördük.

Kışın dış dünyaya büyük oranda kapalı kalan Macahel’de doğup büyüyenler bilir ki Macahel’de yaşama tutunmak gerçekten maharet gerektiriyordu.

HES projeleri tatlı para kazandırıyordu ve proje sahipleri vatandaşın ağırlığına göre projede iş vermekten tutun, iş makinalarını iş bitince köylüye hediye etmeye veya projeden HİSSE vermeye, Macahel tünelini yapmaya kadar bir sürü tatlandırıcı ile halkın desteğini almaya çalışıyordu.

Macahel halkı bırakın rüşvetleri almayı bütün bu yöndeki teklifleri onurlu bir şekilde reddetti.

Halka HES projeleri yapılırsa ne getirir ve götürürü anlattık. Halk doğru ve objektif bilgiye eriştikçe mücadele saflarına AKTİF olarak katıldı. Sadece yerelde yaşayanlar değil havza dışına göç etmiş bütün Macahelliler bu davaya sahip çıktı. MACAHEL HALKI, sadece kendi içinde birliği sağlamadı, Macahel dostlarına ulaştı, onların desteğini sağladı, ortalama durumda HES projelerinin yapılmasına destek olan üst düzey yetkililere, politikacılara ulaşarak dertlerinin sadece kendilerini değil bütün ülkeyi ilgilendirdiğini sabırla ve maliyetlere katlanarak anlattı.

Ve bugün bu duruş ve mücadelenin meyvesi olarak daha önce kazandığımız mahkelere ek olarak ilk defa KAMU İDARESİ Macahel havzasında HES projesi yapmanın AKLA AYKIRI olduğu bir kez daha tescil edildi.

Macahel havzası başarı hikayesinin Türkiye geneline en kritik katkısı; en zor şartlarda bile halka ulaşabilen, onun güvenini kazananların; halkın desteğini de kazanacakları gerçeğidir.

Macahel halkı ve Macahel dostları olmasaydı bu mücadele başarılı olamazdı.

Adalet günün her anında olmalıdır. Mahkemeye kalmış adalet geç kalmış adalettir.

Bütün emeği geçenlere, destek verenlere selam olsun.

Kayalar Köyü Eski Muhtarı

MABİYODER Eski Başkanı
(MABİYODER: Macahel Biyosfer Rezerv Alanı Koruma ve Geliştirme Derneği)