Artvin Chp, ”Darbelerin Karşısındayız” Diyerek Sokağa İndi

0
636

ARTVİN – TÜRK Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bulunan bir grubun darbe girişiminde bulunmasına tepkiler devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi Artvin İl Örgütü Halitpaşa Kavşağında bir araya gelerek darbeleri ve 15 Temmuz’da meydana gelen darbe girişimini protesto ettiler. Türk Bayraklarını ve Atatürk Posterlerini alarak alana gelen çok sayıda CHP’li darbeye karşı slogan attılar. Basın açıklamasına CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Merkez İlçe Başkanı İlyas Şahin, Kadın Kolları Başkanı Gülşen Kurul, Gençlik Kolları Başkanı Anıl Öztürk, eski Belediye Başkanı Emin Özgün, Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir, Kemalpaşa Belde Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, Artvin Belediye Başkan Yardımcıları Erkan Yazan ve Aydemir Akköy, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birlik Başkanı Demirhan Elçin, Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, Kamu Sen Artvin Temsilcisi İsrafil Bayrak, Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, Disk Genel İş Sendikası Şube Başkanı Selim Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Alkan, Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmet Başar, CHP ilçe Başkanları, Belediye ve İl Özel İdaresi Meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program konuşmalarda devam etti.

Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek 9 Gencin Beraatını İstedi

Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek kürsüye ilk çıkan konuşmacı olarak şunları söyledi, “15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin şiddetle kınıyoruz. Bu millet 15 Temmuzlardan önce 12 Eylül faşizmini yaşadı. Biz 12 Eylül’de nice gençler kaybettik, nice çocuklarımızı kaybettik. Bu gün yine nice polis kardeşlerimiz şehit oldu, nice askerlerimiz şehit oldu. Bizim büyüklerimiz bizim arkadaşlarımız bunu her zaman biliyorlardı. Her zaman söylediler, ama onlar ne istediniz de vermedik dediler dedi. Akçiçek konuşmasında darbe girişimin ardından Kemalpaşa’da tutuklu yargılanan 9 gencin beratını istedi.

Akçiçek konuşmasını şunları söyleyerek tamamladı: “Kemalpaşa’da tutuklanan 9 gencimiz bu oyunun içine girmemiştirler. Saf ve temiz çocuklardır. Onların en kısa zamanda beraatlarını istiyoruz. Onlar Atatürk’ün çocuklarıdır, yobazların çocukları değildir. Her zaman darbeye karşıdırlar”

Yıldırım Demir: Demokrasiye İşiniz Bittiği Zaman İlk Durakta İnenlerden Değiliz.

Daha sonra kürsüye Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir çıktı. Demir konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “Demokrasiye işiniz bittiği zaman ilk durakta ineceksiniz diye inananlardan olmayıp da, demokrasiye adam gibi inanan ve bu meydanı her zaman dolu tutan değerli Artvin halkı hoş geldiniz. Ben 12 Eylül 1980’de 10 yaşında bir çocuktum, darbe ve faşizm nasıl olur derseniz 12 Eylül gecesi evimiz basıldı babam evden alındı. 40 gün sonra babanızı hapishanede tanıyamamak gibi bir şey, o kadar değiştirilmişti ki babam. O yaşanan sadece benim evimde değil Artvin’in her santimetre karesinde ona benzer darbe izleri görüldü. O yüzden darbeyi herkese anlatsınlar ama Artvinliler bunu en iyi yaşayan insanlardır. Bu yüzdendir ki yılmadılar bu meydanı dolu tuttular” dedi.

Cerattepe’de Demokrasi Mücadelesiydi

Ardanuç Belediye Başkanı Yıldırım Demir konuşmasında Cerattepe’ye çıkmak isteyen maden şirketi için Asker ve Polisin halkala karşı karşıya gelmesi de demokrasi mücadelesiydi diyerek şunları söyledi. “Cerattepe’de de yolu tuttular, Cerattepe’de bir demokrasi mücadelesiydi. Duymayanlar, bilmeyenler kabul etmeyenler evet Cerattepe peynir ekmek gibi yaşam mücadelesiydi, peynir ekmek gibi demokrasi mücadelesiydi”.

Siyaseti Kışladan ve Camiden Uzak Tutmalı

Demir konuşmasının son bölümünde ise “ben 12 Eylül’de oynaşında olduğumdan rahmetli İnönü’ye, Özal’a, Demirel’e yetiştim. O liderlerin hepsi solcusuyla sağcısıyla darbeye maruz kaldılar, hepsi aynı şeyi söyledi “siyaseti kışlaya ve Camiye sokmayın” dediler. Bugünde en çok ihtiyacımız olan şey, siyasetin kışladan da camiden de uzak durmasıdır” ifadelerini kullandı.

Kurt: Asker Sivil Ayrımı Yapmaksızın Her Türlü Darbe Girişimine Karşıyız

Daha sonra konuşmaların yapmak üzere kürsüye CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt çıktı. Kurt konuşmasında, 15-16 Temmuz gecesi yaşanan Darbe girişimini hepimiz çok büyük bir üzüntü içinde seyrettik dedi. Bu darbe girişimini önlemek için canlarını feda eden asker, polis ve yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yararlılara acil şifalar diliyorum. Tüm ulusumuza geçmiş olsun, Allah bir daha böyle bir olay yaşatmasın diyerek konuşmalarına başladı.

Kurt devamında ise şunlara değindi, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasimize yönelik darbe girişimini tereddütsüz lanetliyoruz. Parlamenter demokrasimizin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle halkımız, darbeye karşı direnme gücünün en güzel örneğini vermiştir. Zulme karşı direnme hakkını kullanan ve bu darbe girişimini engelleyen yurttaşlarımızı saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.

En Kötü Demokrasinin Bile Faşist Bir Askeri Cunta Yönetiminden Daha İyidir”

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, asker sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetle karşı olduğumuzu bildirmek isterim. Her ne kadar son 14 yılda eksik bir demokrasi ile yönetiliyor olsak da, en kötü demokrasinin bile faşist bir askeri cunta yönetiminden daha iyi olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Askeri darbeye, vesayete karşı çıkmak kendisini demokrat olarak tanımlayan her yurttaşın vazgeçilmez görevidir.

Darbenin başarısız kılınmasında, tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalma iradesini kaybetmeyen medyanın rolü de ayrıca takdir edilmelidir. Yaşananların ardından önümüzdeki görev; 1- Darbecilerin hesap vermesi, 2- Toplumsal normalleşmenin sağlanması, 3- Demokrasimizin hızla güçlendirilmesi. Türkiye’nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçileri ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, Anayasa ve hukuk sınırları dışına taşıyıp bir cadı avına dönüştürmek, Anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur.

Öte yandan hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalıdır. Ordumuzu, darbe için kullanıldığını bilmeyen, tatbikat için gittiğini zanneden, yoksul günahsız Anadolu çocuklarını, çıplak asker görüntüleri ile linç edilen, kırbaçlanan, küfür ve hakaret edilen asker görüntüleri ile itibarsızlaştırmak da darbecilere hizmet etmek olur.

Ülkemizin geleceği tam ve koşulsuz demokrasidedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz güçlü bir parlamenter sistem ve özgürlükçü demokrasi için her türlü çabayı göstermeye hazırız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur.

Ülkemizin ihtiyacı ne askeri, ne de sivil darbedir. Bizim ihtiyacımız hukuk içinde kalan laik, demokratik, tam bağımsız bir Türkiye’dir. Şunu bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum. Unutmayalım ki darbelerle diktatörlüğü derinleştirerek değil, herkes için hukuku ve demokratik düzeni koşulsuz var ederek mücadele edilir.

Sayın basın, değerli katılımcılar; son 1 haftadır ülkemizde olan bu vahim gelişmeler bizlere bir kere daha gösteriyor ki Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının kurmuş olduğu laik, demokratik ve parlamenter sistem, doğruluğu kanıtlanmış ve herkesçe kabul görmüştür.

Yıllarca demokrasiden yana olan bizler; nasıl ki askeri kışlalarda siyaset yapılmasının yanlış olduğunun anlatarak, bugün için doğruluğunu kanıtlanmışsa da, aynı şekilde camilerde de siyasetin yapılmasının doğru olmayacağını da yıllarca savunmaktayız.

Değerli katılımcılar; bizler Ergenekon ve balyoz davalarının ne kadar düzmece ne kadar hayali davalar olduğunu yıllarca söyleyerek adeta dilimizde tüy bitti ve süreç bizleri bir kere daha haklı çıkarttı.

Yaşanan bu olumsuz olaylar neticesinde hükümetimiz OHAL yasasını 3 aylığına çıkartmış ve uygulamayı yerel bazda valilere bırakmıştır. Anti demokratik ve hukuksuz uygulamalara karşı,  yetkililere güveniyor, Artvin ‘in birlik ve beraberliğini bozucu uygulamalar içerisinde olamayacaklarına inanıyoruz.

Her Daim Yerel Basınımızın Yanındayız

Bütün bu duygu ve düşüncelerimizle Artvin’imiz de başlayan demokrasi nöbetlerine bazı siyasi ve derneklerin yeniden Osmanlıcılık geliyor, yüzyıllık gerileme sona ermiştir gibi söylemler ilimizde demokrasiye inanışı değil kutuplaşmayı artırmaktan başka bir şeye hizmet etmeyecektir. Ancak demokrasi aşığı olan bizler için bu gibi kendini bilmez söylem ve kişilere takılıp kalmamız bizlere faydası olmayacağı gibi ilimize ve de ülkemize hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ve bu haberi yapan yerel basınımıza suçlamalarda bulunan darbecilerle aynı zihniyettedir.  Bizler her zaman tarafsız yerel basınımızın yanındayız.

Bizler Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki ülkemizin bu duruma neden düştüğüne dair hemen bir meclis araştırma komisyonunun kurulması ve bu durumun sosyal, siyasal, bölgesel ve ekonomik boyutlarından kaynaklandığı ortaya koyulup çözümü için gereği yapılmalıdır. Artık şapkamızı çıkartıp önümüze koymanın zamanı gelmiş ve de geçmektedir. Yüce Allah(CC) bize bu günleri bir daha göstermesin. Ayrıca bizim mücadelemiz; sömürü, baskı, zulüm, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk düzeni ile… Cumhuriyet, laiklik, demokrasi, bağımsızlık, emek ve barış düşmanlarına karşıdır.

Tüm bu duygu ve düşüncelerimizle katıldığınız için sizleri kutluyor, Tam Bağımsız Türkiye umuduyla size ve çocuklarınıza güzel günler ve gelecekler diliyorum” diyerek sözlerine son verdi.

CHP Gençlik Kolları Başkanı Anıl Öztürk’ün “bu ülkede darbelerin, gericiliğin ve otoriterleşmenin birincil muhatabı olan biz gençler olarak hem darbeye hem de diktaya karşı olmaya devam edeceğiz. Herkes şunu iyi bilsin ki bizim bir tane başkomutanımız vardır oda Mustafa Kemal Atatürk’ tür” diyerek programı sonlandırdılar.