Artvin İl Müftüsü Uçkun, Vatandaşların En Çok Merak Ettiği Konuları Açıkladı

0
637

ARTVİN-İslamiyet’te üç ayların sonuncusu, on bir ayın sultanı ve ayların en faziletlisi olan Ramazan ayında vatandaşları doğru bilgilendirmeyi amaçlayan Artvin İl Müftüsü Kemal Uçkun, en çok merak edilen konulara ilişkin açıklamada bulundu.

Orucun Şartları Nelerdir?

Artvin İl Müftüsü Kemal Uçkun, Müslüman olmak, akıllı olmak ve erginlik çağına gelmiş bulunmak şartlarını taşımayanlara oruç tutmak farz değildir diyerek, “Ancak erginlik çağına gelmeyen çocukları, bünyelerine zarar vermeyecek şekilde oruç tutmaya alıştırmak uygun olur. Orucun farz olması için gerekli olan şartlardan başka oruç ibadetinin yerine getirilebilmesi için de Sağlıklı ve Mukim olmak (yani misafir olmamak) şartları da vardır. Oruç tutamayacak kadar hasta olanlarla, dinî ölçülere göre yolcu olanlar oruçlarını erteleyebilirler. Hastalar iyileşince, yolcular da ikamet ettikleri yere dönünce tutamadıkları günler sayısınca oruçlarını tutarlar.

Oruç tutma şartlarını taşıyan bir kimsenin tutacağı orucun sahih, yani geçerli olabilmesinin şartları da; Oruç tutmaya niyet etmek, imsak vaktinden iftara kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak ve kadınların ay hali ve lohusa halinde bulunmamasıdır.

Ay hali ve lohusa olan kadınlar, bu hallerinin devam ettiği günlerde oruç tutamaz, namaz kılamazlar. Bu haller sona erince tutamadıkları günlerin oruçlarını kaza ederler. Fakat kılamadıkları namazları kaza etmezler.

Orucu Bozan Şeyler 

Oruca aykırı olan bir şeyin yapılması halinde oruç bozulur. Orucu bozan bazı şeyler hem kaza, hem de keffareti gerektirir. Orucu bozan bazı şeylerden dolayı da sadece kaza gerekir. (Kaza, bozulan orucun yerine gününe gün oruç tutmak demektir. Keffaret ise, Ramazanda bile bile bozulan bir gün orucun yerine iki kameri ay veya altmış gün peş peşe oruç tutmak demektir. Ayrıca bozulan orucun da kaza edilmesi gerekir. Keffaret, sadece Ramazan ayında tutulan orucun bile bile bozulmasının cezasıdır. Diğer oruçların bozulması halinde yalnız kaza, yani gününe gün oruç tutmak yeterli olur.)

Orucu Bozup Kaza Ve Keffareti Gerektiren Şeyler 

Oruçlu olduğunu bilerek yemek ve içmek. Dışardan bir susam tanesi kadar bir şeyi alıp yutmak. Oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmak. Sigara içmek, öd ağacı veya amber ile tütsülenip dumanını içeri çekmek. Enfiye çekmek. Buğday ve arpa tanesi yutmak. Az miktarda tuz yemek. Kan aldırdıktan veya sadece karısını öptükten sonra orucu bozulduğu kanaatiyle bile bile orucunu bozmak. Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan kimse, saydığımız şeylerden birini bilerek ve özürsüz olarak yaparsa orucu bozulmuş olur. Bozulan bu orucu kaza etmesi ve kasten bozduğu için de keffaret tutması gerekir.

Keffareti Düşüren Şeyler 

Keffareti gerektiren bir şeyi yaparak orucunu bozan kimse, aynı gün oruç tutamayacak derecede hastalanır veya kadın ay hali yahut da lohusa olursa keffaret düşer, yani keffaret orucu tutması gerekmez. Ancak hastalığın kendi isteği dışında olması şarttır. Kendisi kasten hastalığa sebep olursa keffaret düşmediği gibi sefer mesafesinde bir yolculuğa çıkması ile de düşmez.

Orucu Bozup Yalnız Kazayı Gerektiren Şeyler 

Un, hamur, bir defada çok miktarda tuz ve zeytin çekirdeği gibi yenilmesi ya da yutulması mutad olmayan şeyleri yemek ya da yutmak. Taş, toprak, demir, altın ve gümüş gibi şeyleri yutmak. İçi olmayan ceviz ve badem yutmak. Boğazına kaçan kar veya yağmuru kendi isteği olmayarak yutmak. Başkasının zorlaması ile orucu bozmak. Dişleri arasında nohut tanesi kadar kalan yemek kırıntısını yutmak. 
Abdest esnasında ağzına ve burnuna su alırken kendi elinde olmayarak boğazına su kaçmak.
 Unutarak yiyip içtikten sonra orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içmek. Ağız dolusu kusmak. (Kendi isteği ile). Kendi isteği ile içine veya genzine duman çekmek. Kendi isteği ile olmazsa oruç bozulmaz. (İçeri çekilen duman sigara dumanı olursa keffaret gerekir.) Güneş batmadığı halde -battı zannederek- iftar etmek. İmsak vakti geçtiği halde daha vakit vardır zannederek yemek. Ramazan orucundan başka bir orucu bozmak. Misafir iken oruca başlayıp ikamete niyet ettikten sonra yemek. Mukim iken oruca başlayıp sefer mesafesi yolculuğa niyet ederek bulunduğu yerin sınırlarını geçtikten sonra orucu bozmak. Sayılan bu şeylerden birini yapan kimsenin orucu bozulur ve bozulan orucun gününe gün kaza edilmesi gerekir. 
Bunlardan biri ile orucu bozulan kimse akşama kadar orucu bozacak bir şey yapmamalıdır.
 Gündüz iyileşen hasta, yolculuğu sona eren misafir, ay hali veya lohusalıktan temizlenen kadın, erginlik çağına gelen çocuk ve Müslüman olan gayr-i Müslim, Ramazan ayına saygı için günün kalan kısmında oruçlu imiş gibi akşama kadar orucu bozacak şeylerden sakınmaları uygun olur. 
Oruca niyetlenen kadın gündüz ay hali veya lohusa olursa, orucunu bozması lâzımdır.
 Kadın, henüz ay hali olmadan adet günümdür diyerek orucunu bozmamalıdır. 

Hasta ve yolcu olup da oruç tutmayan kimselerin yemeden, içmeden durmaları gerekmez. Ancak bunlar açıktan değil de gizli olarak yerler.

Orucu Bozmayan Şeyler

Oruçlu olduğunu unutarak yemek ve içmek. Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yer, içerse orucunu tamamlasın, (sakın) bozmasın. Çünkü onu, Allah yedirmiş, içirmiştir.” 

Unutarak yiyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa hemen ağzını boşaltıp yıkar ve oruca devam eder. Oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse orucu bozulur. Bir kimse unutarak yiyen bir oruçluyu gördüğünde eğer güçlü kuvvetli olup oruca dayanabilen bir kişi ise, oruçlu olduğunu kendisine hatırlatır, zayıf ve güçsüz bir kişi ise hatırlatmaz. Bir suya dalıp kulağına su kaçmak. 
Kendi isteği olmayarak boğazına toz ve duman girmek.
 Kendi isteği olmayarak kusmak. Kendiliğinden içeriden gelen kusuntu yine kendiliğinden içeriye gitmek. 
Uyurken ihtilâm olmak (yani uyurken cünüplük hali meydana gelmek.)
 
Dokunma ve öpme olmadan sadece bakmak veya düşünmek sebebiyle boşalmak.
 
Eşini öpmek.
 Geceleyin cünüp olduğu halde sabaha kadar yıkanmayıp gündüz yıkanmak. Dişleri arasında sahur yemeğinden kalan nohut miktarından az olan kırıntıyı yutmak. Ağzındaki tükürüğü ya da balgamı yutmak.

Kafasından burnuna gelen akıntıyı içine çekip yutmak. Ağzına aldığı (meselâ dişine koyduğu) ilâcın tadı boğazına varmak. Gözlerine sürme çekmek. Bu saydığımız şeylerin hiçbirisi orucu bozmaz.

Oruçluya Mekruh Olan Şeyler

Bir şey tatmak. Ancak zorunlu hallerde  bir şey yutmamak kaydıyla yemeğin tuzuna bakılabilir. O takdirde mekruh olmaz. Gereksiz olarak bir şey çiğnemek. Çocuğu için bir şey çiğnemesi gereken kadın, bu işi yapacak başka bir yol bulamazsa küçük çocuğunu korumak maksadıyla çiğneyebilir. Kendine güveni olmayan kimsenin eşini öpmesi ve kucaklaması. Tükürüğünü ağzında biriktirip yutmak. Kan aldırmak veya ağır bir işte çalışmak gibi kendisini zayıf düşüreceğine kanaat getirdiği bir iş yapmak. (Zayıf düşürmeyeceğine kanaat getirirse mekruh olmaz.)

Oruçluya Mekruh Olmayan Şeyler 

Gül ve misk gibi şeyleri koklamak. Gözüne sürme çekmek. Kendisinden emin olmak kaydıyla eşini öpmek. Misvak kullanmak, ağzını diş fırçası ile temizlemek. Ağzına su alıp çalkalamak. Burnuna su çekmek. Serinlenmek için yıkanmak” ifadelerini kullandı.

İl Müftüsü Kemal Uçkun Ramazan Ayı boyunca İslam alemini bilgilendirmeye devam edecek