Artvin ÖDP’den Genel Kurul

0
991

ARTVİN-Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Artvin il örgütü 8’inci olağan genel kurulunu gerçekleştirdi. Yapılan seçimin ardından Mahmut Zeytinci yeniden ÖDP il başkanı seçildi.

Geçtiğimiz yıl açılışı yapılan Artvin Barosu Av. Suat Varan Hizmet Binası ve Sosyal Tesislerinde gerçekleşen genel kurula, CHP İl Başkanı Ali Yücel Kurt, Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan, Disk Genel İş Sendikası Artvin Şube Başkanı Selim Bilgin, Eğitim Sen Şube Başkanı Köksal Gümüş, ORKOP Başkanı Hasan Yaşar, ÖDP İl Başkanı Mahmut Zeytinci, TBMMOB Artvin temsilcisi Hakan Yavuz, ÖDP Merkez İlçe Yöneticisi Sercan Dede,  Halk evleri Yöneticisi Dursun Ali Koyuncu ve çok sayıda davetli katıldı. Devrim şehitleri için saygı duruşla başlayan program slayt gösterisiyle devam etti.

ÖDP mevcut İl Başkanı Mahmut Zeytinci çalışma raporunu salonda bulunanlarla paylaştı.  Daha sonra yaptığı konuşmada şunları ifade etti, ”Özgürlükçü sosyalist anlayış, eşitlikle özgürlüğün solun iki temel değeri olduğu ve birbirlerini besleyip, güçlendireceği ön kabulünden yola çıkar. Hem demokratik, hem sosyal hakların özgürce kullanılabileceği, insanca yaşamın bir gerçek haline geldiği Türkiye’yi kurmayı amaçlar. Bir iş sahibi olmanın, emeğinin karşılığını alabilmenin, temel sosyal hizmetlerden eşit, parasız, nitelikli biçimde yararlanmanın özgür bir yurttaş olmanın getirdiği evrensel haklar olduğu ve kamunun sorumluluğu altında bulunduğu bilincini yerleştirmeye çalışır. Bunun insanların yaşam tarzlarına, inançlarına, bireysel tercihlerine müdahale hakkını kimseye vermediğine inanır. Bu anlamda bireysel hak ve özgürlüklerin, her türlü sömürü, ezilme, ayrımcılık ve dışlanmaya tepki olarak yükselen kimlik taleplerinin karşılanmasını özgürlükçü bir toplumun gereği sayar. Her insanın ‘çok kültürlü, çok kimlikli’ Türkiye gerçeğinde anadilini konuşabilmesi, kendi kimlik ve kültürünü, cinsel eğilimini özgürce yaşayabilmesi talebine sahip çıkar.

Özgürlükçü laiklik anlayışıyla, her insanın inanma ve inanmama özgürlüğünü; devletin tüm din, inanç ve mezheplere eşit mesafede bulunmasını, bu anlamda kamu kaynaklarından özel teşvikte bulunmamasını; kısaca devlet işleri ile din işlerinin birbirinden avrı tutulmasını savunur.

Buna karşın hayatın politik ve sosyal mücadele yerine, bütünlüklü bir anlayıştan yoksun, kimlik politikaları etrafında örülmesinin yanlışlığına dikkat çeker. Bu bağlamda çalışma ve yaşam alanlarının iç içe geçmişliği, bir bireyin birden fazla kimliği taşıması nedeniyle, farklı mücadele zeminlerinin ortaklaştırılmasının önemini vurgular.

ÖDP, kapitalist küreselleşmeye entegrasyon sürecinde neo-liberal politikalardan yaşamı ve çıkarı olumsuz etkilenen, pusulasız kaldığı için umutsuzluğa sürüklenen ve/veya milliyetçi, tepkici, şeriatçı konumlara savrulan emekçi ve yoksul kesimlerin taleplerine soldan bir yanıt üretme, onlarla bu talepleri siyasallaştırarak buluşma misyonunu üstleniyor.

Özgürlük ve Dayanışma Partisi, insanın insanı sömürmesine, sermayenin emek, erkeğin kadın, zenginin yoksul üzerindeki hâkimiyetine, cinsiyet ayrımcılığına, baskıya, şiddet ve eşitsizliğe dayalı düzene son verilmesi için mücadele eder.

Üretenlerin yönettiği, sınıfların egemenliğinin son bulduğu, ezen ve ezilenin olmadığı, toplumun üzerindeki askeri, polisiye ve bürokratik baskı ve denetimin ortadan kalktığı, ekonomik karar ve planlama süreçlerinin çalışan ve üreten çoğunluğun iradesine dayandığı bir dünyayı amaçlar.

Kadınların ekonomik, siyasal ve toplumsal düzeyde ve gündelik hayatta erkeklerle eşit olduğu; insanlar arasında dil, etnik köken ve inanç farklılıklarına dayanan ayrımcılığın son bulduğu; uluslar arasındaki düşmanlıkların sona erdiği; ulusların kendi kaderlerini özgürce belirlediği bir dünya için mücadele eder” dedi.

Daha sonra ÖDP PM üyesi Prof. Dr. Hayrı Kozanoğlu kürsüye çıkarak konuşma yaptı.  Kozanoğlu konuşmasında,” Taksim’den başlayan gezi direnişi, gerçekten gezi direnişi Türkiye sol hareketinin devrimcilerinin bir anlamda makûs talihini kırdığı topluma tekrar ideolojik ve moral üstünlüğünü ele geçirdiği çok önemli bir dönüm noktasıydı.  Bu gün halen mücadelemiz ki bizler Haziran hareketinin bir parçasıyız. O Haziran direnişinin ışığında oradan aldığımız ilhamla devam ediyor. Özgürlük ve Dayanışma partisinin 20 yılını gördük bizim zaten genel anlayışımıza uygun olarak bu tarih aslında sizlerin tarihi olduğunu bir kez daha gördük. Genel başkanların liderlerin parti meclis üyelerinin görüntülerini değil de mücadele eden direnen sade yurttaşlarımızın sade üyelerimiz görüntülerini hep beraber izledik. Orada hepimiz gördüğü Deniz Gezmiş, Mahir Çayan’la Ulaş Bardakçı’nın dostça kucaklaşması, yoldaşça yan yana oturması bizleri her gördüğümüz zaman bize her zaman heyecan veriyor. Mücadele azmimizi arttırıyor.  Şöylede bir gerçek var dünya devrim mücadelelerine dünyada neo liberalizm, faşizme, emperyalizme karşı direnişlere Türkiye’de gezi hareketi kadar, ilham veren heyecan veren bizde niye geziler olmuyor diye Caneda’da, Hollanda’da, Angola’da dünyanın değişik coğrafyalarında soru sordurtan Türkiye’de bu kadar önemli bir toplumsal hareket şimdiye kadar olmamıştı. Gezi hareketi gerçekten, bizler yıllardır. Mücadele eden halk örgütlemek için caba gösteren insanlarız ama halkın gerçek gücünü, halkın direnme kabiliyetini kendin örgütleme kabiliyetin gerçekten gördük orada da devam ettirmek bizim sorumluluğumuz dedi.

Gündem gereği seçime geçildi. Tek liste şeklinde gerçekleşen seçimin ardından İl başkanı Yeniden Mehmut Zeytinci olurken, Yönetim kurulu ise; Necmettin Yenigül, Yusuf Aslan Yenigül, Remzi Gedik, Atakan Hasan Şahin, İhsan Yavuz Çağlayan, Temel Topal, yedek Mehtap Kaplan, Mert Ünal, Turgut Özçelik oldu.