Artvin ve Hopa belediye seçimlerine hazır mı? – Doğa Yenigün

0
2510

Doğa Yenigün

Hükümetin kendince başarısız bulduğu, başta İstanbul, Ankara gibi belediyelere “kayyum” atamasından beri, Artvin merkez ve Hopa belediyelerine de “kayyum atandığı” lafları eksik olmuyor. Artvin Belediyesi’ne bu amaçla bir kişinin “normal bir pozisyondan kadrolu olarak işe alındığı” ama aslında fiilen son kararların malum şahıstan sorulduğu, neredeyse herkesçe kabul edilen bir malumat.

Hopa’da ise, uzun bir zamandır, mevcut başkanın sadece vitrinde durduğu, karar merciinin AKP ilçe başkanı olduğu söyleniyordu. Bu durum pek yadırganmadı, çünkü her yerde böyle. Ama son günlerde yeni bir söylenti dolaşıma girdi. Belediye’de –isimler zikredilerek- bazı kişilerin yolsuzluk yaptığı, bu nedenle de bakanlık müfettişleri geldiği, mevcut yönetimin “kızağa çekildiği”, “kayyum” atandığı söyleniyor.

Söylentilerin bu kadar ayyuka çıkması, ister istemez, ateş olmayan yerden duman tütmez, sözünü hatırlatıyor. Bu söylentilerin, ilgililerin kulağına da gittiğini tahmin ediyorum. Ama buna rağmen bir açıklama yapılmaması da, başka şeyleri düşündürtüyor. Acaba önümüzdeki seçim için bazı dolaplar mı döndürülüyor? Malum bu işte ellerine su dökülemez.

Benim aklıma ise başka bir şey takılıyor. Bu konularda muhalif, sol çevrelerden de, kayda değer açıklamalar gelmiyor. Onlar da acaba süreci şimdilik takip etmekle mi yetiniyorlar yoksa kendi iç sorunlarıyla uğraşmaktan dönen dolaplarla ilgilenecek zamanı mı bulamıyorlar?

Bunlar yani hem belediyelere kayyum atanması hem yolsuzluk iddiaları hem de muhalefetin sessizliği ciddi konular ve sorunlar. Zira öyle ya da böyle bir seçim sürecine girmiş durumdayız. Seçimlerin zamanında yapılıp yapılmayacağından ciddi kuşkuların olmasına rağmen, hükümet çevrelerindeki ittifak çalışmaları, seçimdeki hileleri yasalaştırmak için seçim ve YSK ile ilgili yasal düzenlemeler vb. seçimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Bu açıdan, özellikle sol partilerin, herkesten önce kollarını sıvayıp, işe koyulmaları gerekmez mi? Elbette gerekir. Çünkü özellikle Artvin merkez ve Hopa’da kritik süreçler yaşanıyor. Hem AKP hem de sol açısından seçimler “çantada keklik değil”!

Artvin’de CHP, açık söylemek gerekirse, kendi içindeki çatlaklardan, küskünlüklerden dolayı seçimi kaybetmişti. Şimdi de, eski il başkanı Ali Yücel Kurt’un, Cerattepe’yi talan eden maden şirketi ile işbirliği yaptığının ortaya çıkmasının yarattığı şokla karşı karşıya. Çünkü Yücel, Emin Özgün’den sonra partinin toparlanmasında emeği geçmişti ve müstakbel belediye başkan adayıydı. Ama o da para hırsına yenilip Artvinlilere ihanet etti ve partisine de büyük bir darbe indirdi. AKP bu durumu tepe tepe kullanacaktır, hiç kuşkusuz.

Fakat CHP, ihaneti örtmeyip, Kurt’u istifa ettirerek, aslında cesaretli bir adım da atmış oldu. Bir yerde halka güven, tabana güvendir bu. Ama arkasını getirmesi gerekiyor. Hem iki yıl önce Cerattepe’ye şirketin elkoymasının engellenememesinden hem de Kurt’un ihanetinden dolayı, tabanda büyük bir moral bozukluğu olduğu, dağınıklık olduğu görülüyor. Yeni yönetimin çok hızlı bir şekilde, tabanını toparlaması gerektiği açık. Cerattepe konusunda tavizsiz bir duruş, bütün demokratik muhalefeti yanına toplayacak bir açılım, CHP’ye her yerden pozitif bir güç sunacaktır.

Hopa ise biraz farklı. Hopa, zaten solun güçlü olduğu bir yer. Başka yerlerde yönetimlere aday bulunmazken Hopa’da birkaç aday yarışır! Nitekim belediye başkanlığı da AKP’ye böyle kaptırıldı. Hatırlayalım, 2014 seçimlerine sol üç adayla girmişti; CHP, HDP ve ÖDP ile Halkevlerinin desteklediği bağımsız aday. Seçimlerde AKP’nin adayı oyların 4.546 (yüzde 40,35)’ini alırken, sol adayların toplam oyu 5983 (yüzde 53)’tü. AKP, CHP’den 23 oy fazla alarak birinci olmuştu. Yani aslında sol Hopa’da –birliktelik sağladığında- birinci parti.

Şimdi de öyle ama sol partiler, çevreler arasında yerel yönetim konusunda bir program etrafında kurumsal, süreklilik arzeden bir birliktelik olmadığı için, AKP de belediyede ve diğer konularda istediğini yapabiliyor. İstediğini işe alıp, istediğine imar değişikliği yapıp, ihaleyi verebiliyor, vs. Solcular, sokaktaki hakimiyetleri ile övünüyorlar, haklı olabilirler ama çoğunluk olmanın haklılığı ve meşruluğu ile iktidar partisinin çalışmalarını denetleme, hukuksuzlukları ve kayırmaları engelleme konusunda bir şey yaptığına şahit olmadık. Aslında Hopa belediyesine bir kayyum atanması gerekiyorsa, bu kayyumu halk adına, solcuların ataması gerekir. Ne de olsa çoğunluk onlarda!

Hopa’da bu duruma rağmen önümüzdeki seçimde nasıl bir tablo oluşacağı garanti değil. Belediyeler hakkında bu kadar söylenti varken, solun olaya el atıp, ne olup olmadığına karışmadığı, uzaktan izlemeye devam ettiği bu edilgen durum devam ederse hele. Son anda yine adaylar konusunda anlaşmazlıklar olması, yine çok adayla seçime girmeleri halinde MHP’yi yanına almış AKP’nin –başka desteklerle- kazanma ihtimali var.