Artvin Demokrasi Güçleri, Halkevleri üyelerine yapılan gözaltıları protesto amaçlı 78’liler Derneği’nde basın açıklaması düzenledi.
Artvin Demokrasi Güçlerinin son bir haftada Halkevleri’ne karşı yapılan gözaltıları protesto etmek için yaptığı basın açıklamasında, AKP Hükümeti’nin Halkevlerine yaptığı baskıların tüm muhalefete yöneleceğine dikkat çekildi.
CHP İl Yönetimi-Kadın Kolları, ÖDP İl Yönetimi, Eğitimsen, Artvin Kadın Dayanışma Platformu, Or-Koop., TKP, Barolar Birliği, Yeşil Artvin Derneği ve 78’liler Derneği’nin katıldığı basın açıklamasında, açıklama metnini Artvin Demokrasi Güçleri adına Halkevleri Artvin Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Ali Koyuncu okudu. Halkevlerine karşı hafta byounca yapılan gözaltı operasyonlarına değinerek, daha öncede muhalefete karşı gözaltı ve tutuklama operasyonlarının yapıldığını ve bunların muhalefeti susturma operasyonu olduğunu vurguladı.
Bugün cezaevlerinin binlerce siyasetçi, öğrenci, gazeteci yani muhaliflerle dolu olduğunu ve bu rakamların darbe dönemlerini aratmamakta olduğuna değinen Koyuncu, “Bu şekilde bu ülke yönetilmez” dedi ve “Halkevleri’ne yönelik yapılan bu operasyonlar aynı zamanda tüm toplumsal muhalefete yapılan bir operasyondur” diyerek açıklamaya devam etti.
Laikliği, barışı.. savunmak suç değildir!
AKP iktidarının yanına MHP’yi alarak savaş ortamı yaratıp, barışın ve demokrasinin sesini kısıp, toplumu kutuplaştırarark baskın bir seçime gitmek isteği içerisinde olduğunu ve bu yüzden bu operasyonları gerçekleştirdiğini açıklayan Koyuncu, “Bu durumun en güzel örneği ülke savaşa sokulmuşken; şeker fabrikalarının satışı ve seçım hilelerini yasalaştıran, adına ‘ittifak yasası’ dedikleri yasa tasarısını meclise taşımaktır. Bu düpedüz bu halkı kandırmak, halkın hassasiyetini sömürmektir. İşte suç budur” diyerek laikliği, barışı, demokrasiyi, özgürlüğü savunmanın suç olmadığını, suçun halkın parasını adalara aktarmak olduğunu ve özelleştirmelerle halkın kaynaklarını yağmalamak olduğunu dile getirdi. Ayrıca halkın kaderiyle oynamanın da suç olduğunu ifade eden Koyuncu, bu suça ortak olmayacaklaırnı ve sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguladı.
‘Halk yarattığı hiçbir zenginlikten vazgeçmeyecek’
Açıklamaya, “Bu Operasyonlar memleketin tüm ilerici birikimine, düşünceyle, sanatla, kültürle yarattığı aydınlanma değerlerine; halkın yüzlerce yıllık tebaadan yurttaşlığa geçiş mücadelesine yapılan bir saldırıdır. Bu halk yarattığı hiçbir zenginlikten vazgeçmeyecek, kimsenin tebaası olmayacak” diyerek devam eden ve AKP karanlığından ülkeyi kurtarmanın ülkenin yurtseverlerinin temel görevi olduğunu dile getiren Koyuncu “Halkevleri demokrasi mücadelesinin bir parçasıdır. Artvin Demokrasi Güçleri olarak Halkevleri’nin yanındayız” diyerek açıklamayı bitirdi.
Basın açıklamasını okuduktan sonra konuşmasına devam eden Koyuncu, “Adalet Yürüyüşü döneminde çoğu insan sokağa çıktı ve orada görüldü ki bir birlikteliğe ihtiyaç var. Devrimcilerin, ilericilerin bir şekilde bir yerde birleşmesi gerekiyor” dedi.
Koyuncu’nun ardından söz alan CHP Artvin İl Başkanı Ahmet Biber, Halkevleri’ne karşı yapılan saldırıyı kınayarak Türkiye’nin artık demokratik bir ülke olmadığını ve sömürülen, talan edilen, faşizmin hakim olduğu bir ülke haline geldiğini vurguladı.
‘Muhalefet gözaltı ve baskılarla sınırlandırılmaya çalışılıyor’
ÖDP Artvin İl Başkanı Sercan Dede yaptığı konuşmada, AKP Hükümeti’nin yaptığı bu gözaltı operasyonlarının nedenini bildiklerini dile getirerek, “ AKP tarihsel sürecinin en zayıf dönemini yaşıyor, bu kadar baskı uygulamasının sebebi de budur” dedi ve toplumdaki bütün muhalefetin gözaltı ve baskılarla sınırlamaya çalışıldığını vurguladı. Ayrıca toplumda örgütlü olan her alana baskı düzenlendiğini bunun örneklerini Tabibler Odasına yapılan gözaltı operasyonlarında ve TMMOB ve KESK’e yapılan baskılarla net bir şekilde gördükledini dile getiren Dede, “Türkiye’de sol hareketin bir seçeneğe ihtiyacı var. Bir araya gelişlerimizi daha örgütlü bir şekilde yapmamız gerekiyor” diyerek Gezi sürecini ve Artvin’de yaşanan Cerattepe sürecini hatırlattı.
Dede konuşmasının devamında daha özgür ve daha eşit bir Türkiye için sürdürülen mücadelede yan yana olacaklarını vurguladı ve Platformun düzenlediği basın açıklaması son buldu.
