Uzun süre sosyalist hareket ve sendikal mücadele içinde yer alan emekli öğretmen Emin Ekinci, mücadelesini 7 Haziran seçimleri sürecinde HDP İstanbul İl Örgütü’nde sürdürmeye başlamış. Şimdi Karadeniz bölgesinin önemli illerinden Artvin’den HDP milletvekili adayı olarak mücadelesini Meclis’e taşımaya hazırlanıyor.
Seçim çalışmaları arasında Artı Gerçek’in sorularını yanıtlayan Ekinci, neden aday olduğunu ve nasıl bir çalışma yürüteceğini anlattı. Kardeşçe, barış içinde bir arada yaşamak isteğini Meclis’te de dile getirmek için aday olduğunu söyleyen Ekinci, kendisi gibi düşünen annelerin yüreğine ulaşmak istiyor.
– 24 Haziran seçimlerinde HDP Artvin milletvekili adayı olan Emin Ekinci’yi biraz tanıyabilir miyiz?
Ben Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Şalcı (Cvarep) köyünde doğdum. Aynı köyde ilkokulu bitirdim, Kars Susuz Kazım Karabekir (Cilavuz) Öğretmen Okulu’nu daha sonra da Rize Eğitim Enstitüsü’nü bitirerek öğretmen olarak atandım. ’80 öncesi ve sonrasında sol-sosyalist mücadelenin içinde çeşitli şekillerde yer aldım. Uzun yıllar eğitimcilik yaptım ve bu süre içinde gerek Eğitim Sen, gerekse KESK içinde çeşitli düzeylerde aktif sendikacılık yaptım. Emek mücadelesinin yanı sıra demokratik, adil, çoğulcu ve ekolojik bir toplum kurma mücadelesini her zaman değerli buldum ve içinde yer almaya gayret ettim. Öğretmenlikten 2017 yılında emekli oldum.
“BABAM DEMİRTAŞ İÇİN ‘BU ÇOCUK TÜRKİYE SİYASETİNDE ÖNEMLİ ADAM OLACAK’ DEDİ”
– Neden HDP?
7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP İstanbul İl Örgütü yönetiminde görev aldım. HDP’nin Türkiye açılımı beni çok heyecanlandırmıştı. Yeni bir muhalefet biçimi geliştirdi. Ötekileştirilen, şeytanlaştırılmaya çalışılan Kürt halkı ile diğer kesimleri bir araya getirme siyasetinden söz edeceksek özellikle Demirtaş’ın rolü bu konuda çok büyüktü. Benim ailem CHP’li, babam CHP delegesidir, annemle konuşuyoruz. Babam, Demirtaş TV’ye çıkınca “hele gel senin Kürt oğlan çıktı” dedi. 7 Haziran’da babam da HDP’ye oy verdi ve Demirtaş için “bu çocuk Türkiye siyaseti için çok önemli bir adam olacak” dedi. Annemin ve babamın söyledikleri, HDP’ye oy vermesi çok önemliydi benim için. Büyük bir heyecanla bu dönemde aday oldum, hastalığım buna çok elvermese de. Şu an ülke faşist bir zihniyetin hegemonyası altında. Bu seçimlerde ya faşizme dur diyeceğiz ya da her şeyin giderek kötüleştiğini yaşayarak görmek zorunda kalacağız. Bu yüzden HDP barajı geçmeli. Bugün herkese bu anlamda büyük bir görev düşüyor. Bunu başardığımızda, HDP’nin barajları yıktığı bir seçim AKP’ye verilmiş güçlü bir cevap olacak. Ben de bu yüzden aday oldum.
“CAMBAZ OYUNU OYNANIYOR”
Karşımızda bir milli mutabakat var aslında. Afrin’e girildi. Sivil insanlar öldürüldü, asker cenazeleri geldi. Suçsuz insanlar neden öldü? Ne oldu peki sonra? Şu an tek bir Afrin kelimesi yok, medyada yok. Niye bu kadar bir gürültü koptu? AKP, Kürt coğrafyasını hedef göstererek burayı saflaştırıyor, o bölgeyi ötekileştiriyor. Tam bir cambaz oyunu, cambaz yukarıda oynuyor, aşağıdaki insanlar onu izlerken soyuluyor, hırsız cüzdanlarını çalıyor. Olan bu.
“OLUMLU TEPKİLER ALDIM, BENİM İÇİN ÇALIŞACAĞINI SÖYLEYEN ARKADAŞLARIM VAR”
– Karadeniz HDP çalışmaları açısından zor bir bölge. Adaylığınızı açıkladığınızda nasıl tepkiler geldi? Artvin’de ne tür çalışmalar yapmayı düşünüyorsunuz?
Artvin’de beni tanıyan dostlarımın çok olumlu tepkileri oldu. Bu anlamıyla geri dönüşleri beni mutlu etti. Adaylığımı duyup arayan bazı sendikal ve sol mücadeleden arkadaşlarım “elimizden geleni yapacağız, senin çalışacağız” dediler. Bizim bir derdimiz var, bu topluma bir söz söylüyoruz. O da barış. Kardeşçe barış içinde bir arada yaşamak istiyoruz, buna kim karşı çıkabilir? Çocuklarımız ölmesin diyoruz. Böyle diyen, bizim gibi düşünen annelerin yüreğine ulaşmak lazım. Hiçbir ana ağlamasın. Ne Alevi, ne Sunni ne de başka bir etnik kimlik, analarımızın gözyaşı dinsin istiyoruz.
“FAŞİZMİN HESAPLARINI BOZACAK BİR İŞ YAPACAĞIZ”
Bir öğretmen kalkıp bir programda “anneler ağlamasın” dedi, çocuğuyla başına gelmeyen kalmadı. Bu toplumun ruhu bozuldu, o yüzden bu toplumun ruhunu yeniden aydınlığa çevirmek gerekiyor. Burada bize hem bir devrimci hem de bir eğitimci olarak çok görev düşüyor. Bu görevi de başka yerine getirebilecek bir güç yok. Biz faşizmin hesaplarını bozacak bir iş yapacağız. Dayanışma ile bir arada yaşamı, kardeşliği savunarak yapacağız. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Bizim savunduğumuz düşüncelere kimsenin itiraz edeceğini düşünmüyorum.
“BİZ SOKAĞIN MECLİS’TEKİ SESİ OLACAĞIZ”
– Bölgede Yeşil Yol çalışması var, HES zaten dereleri kuruttu ve aday olduğunuz ilde Cerattepe’de maden yaşamı tehdit ediyor. Siz bu ekolojik yıkıma karşı neler yapmayı planlıyorsunuz?
Bizim programımızda ekolojik yıkımla mücadele, doğa ile yaşam ve su hakkı başlıklarına ilişkin çok madde var. Maden meselesi, taş ocakları konusu Karadeniz Sahil Yolu, bunlar üzerinde çok konuşulan ve gündeme sıkça gelen konular. Biz orada ekoloji mücadelesi yürüten arkadaşlarımıza zaten destek veriyorduk ve bundan sonra da destek vermeye onların yanında olmaya devam edeceğiz. Cerattepe direnişi yaşadı bölgemiz ve dünyaya mal oldu. Orada halkın örgütlü gücünün nasıl itiraz edebileceğini hep beraber tanık olduk. Diğer alanlarda da itiraz geliştirilebilirsek onları da durdurabiliriz. Yeşil Yol, taş ocaklarına karşı mücadele büyüyecek. Biz sokağın Meclis’teki sesi olacağız. Meclis’e taşıyarak, önergesini vererek bunu yapacağız. Özelleştirme ve yağmaya karşı çıkacağız ve HDP bünyesinde bu mücadeleleri Meclis’e taşıyacağız. Daha görünür kılacağız.
“TEK DÜŞMANIMIZ FAŞİZM”
– Artvinli seçmenlerinize bir çağrınız var mı? Neler söylemek istersiniz?
Artvin’de bu süreçte çok sayıda etkinlik düzenleyeceğiz. Ama şunu söylemek lazım: Barışı sağlamadan ne ekonomiyi ne de siyaseti düzeltilebiliriz. Huzurlu bir hayatımız da olmaz. Çocukların, gençlerin geleceği de olmaz. Karadeniz’de HDP önemli bir seçenek olacak. Bu anlamıyla bir oy bile çok önemlidir. Bizi baraj altında bırakmak isteyecekler, biz buna Karadeniz’den cevap vereceğiz ve buna izin vermeyeceğiz. OHAL’de seçim çalışmamıza engel olacaklar. Bizi ötekileştirmelerine ve şeytanlaştırmalarına izin vermeyeceğiz ve halkımıza bize oy vermesini talep edeceğiz. Bizim tek düşmanımız şuan faşizm, buna karşı birlikte durmamız gerekiyor. HDP’nin bu anlamıyla barajı aşması çok önemli.
Rıfat Doğan/Artı Gerçek
