Karadenizli ucubesi – Can Gödel

0
727

Can Gödel

Ülkenin aydınının sık kullandığı Karadenizli terimi temelden yanlıştır. Bu yanlış terim genelde onun üzerinden yapılan tespitleri de yine temelden yanlış hale getirir.

En basit izahı şöyle; Karadeniz diye bahsedilen Türkiye sınırları içinde kalan Karadeniz kıyılarında yaşayan toplumlar (Trakya’nın Karadeniz kıyısını da dahil etmeden) Karadeniz Bölgesi, ismini Karadeniz’den alan, Sakarya Ovası’nın doğusundan Gürcistan sınırına kadar uzanan Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri olarak algılanır. Bu eksik ve eksik olduğu için de zaten yanlış olan tanımı temel alarak Karadenizliler üzerine genel tespit yapılırsa ne olur?

1. Zonguldak ile Sinop arası genel olarak Karadeniz kültürü ile dahi alakası olmayan biraz batı biraz iç Anadolu biraz Karadeniz kültürü hâkim olan tamamen kozmopolit bir halkı önce Karadeniz sonra da Lazlar ile ilişkilendirir ve ucube bir söyleme düşersiniz.

2. Sinop ile Giresun arası Karadeniz, Pontus, Gürcü biraz da orta Anadolu karışımı bir başka kültürü Karadeniz’in genel kültürü kabul eder yine benzer bir söyleme düşersiniz.

3. Giresun ve Rize arası bölgede hâkim olan ve işte aslında ülkedeki Karadenizli tanımının en ağır bastığı bölgeyi önceki 1 ve 2. bölgelerle aynılaştırır, Pontus Rum kültürü ile Zonguldak’taki kozmopolit insanı aynı sanırsınız. Halbuki ne kültürü ne dili ne yaşam değerleri benzemez. Ve bu bölge de bir sonrakine birtakım benzerlikler olsa da genel olarak benzemez.

4. Rize iline Cumhuriyet döneminin siyasi, asimilasyonu ve eritmeci politikaları ile bağlanan Pazar (Atina) dan başlayan Lazistan bölgesi ise Doğu Karadeniz’in en doğusudur. Diğer bölgelere göre dilini kısmen de olsa korumuş, ayrı bir milletin sınırları belli bir coğrafyada yaşadığı yerdir. Lazlar doğu Karadeniz’in en doğusunda ve kuzeye Sochi’ye kadar olan bölgede yaşayan Kafkasların Karadeniz kıyıları ve dağlık bölgelerine yayılmış bir Kafkas-Karadeniz halkıdır.

Yani siz Karadenizliler diye tespitler yaptıkça bu birbirinden uçtan uca farklı toplumları sanki aynıymış, aynı dili konuşurmuş, ayni değer yargılarına aynı kültüre sahipmiş gibi ele alıyorsunuz.