Önce atmacayı tanıyacaksınız

0
150

Eren Dağıstanlı

Hopa’da deresine ve çayda emeğine sahip çıkanların direnişinin ve Metin Lokumcu’nun polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin üzerinden 9 yıl geçti.

2011 yılının 31 Mayıs günü Hopa’da dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingi sırasında, halk çayda sömürüye ve derelerde kurulmak istenen HES’lere karşı basın açıklaması yapmak istedi. Polisin basın açıklaması yapmak isteyenlere saldırısı sonrası başlayan direnişte atılan gaz bombaları sonucu Metin Lokumcu Hopa Meydanı’nda fenalaştı ve hayatını kaybetti.

Metin Lokumcu’nun öldürülmesi sonucu büyüyen direnişte birçok Hopalı gözaltına alındı ve sonrasında tutuklandı. Hopa direnişi sonrasında uzun zamandır görülmemiş kitlesellikte başta İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir olmak üzere toplumsal muhalefet sokaklardaydı. Bütün kentlerde günlerce süren protestolar düzenlendi, yine birçok insan gözaltılara ve polis şiddetine maruz kaldı.

Gezi’nin işaret fişeği

31 Mayıs Hopa direnişinden sonraki iki yıl hem göz açıp kapayana kadar geçmişçesine kısa hem de anlatılamayacak kadar uzundu. 28 Mayıs 2013 sabahında Taksim Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmemesi için başlayan direniş 31 Mayıs sabahında bir yandan da Metin Lokumcu anmasına hazırlanıyordu. Gezi Parkı’ndaki ağaçların üzerine Metin Lokumcu’nun fotoğrafı bir gece öncesinden yerleştirilmişti. Ancak Metin Lokumcu anması yapılamayacak ve Gezi Parkı direnişi yine polis şiddetiyle memleket çapına yayılan bir isyana dönüşecekti.

Gerek tarihsel rastlantı gerekse her iki direnişin özünde ekoloji mücadelesi olması 31 Mayıs Hopa direnişinin kimimize Gezi İsyanı’nın işaret fişeği olduğunu düşündürttü.

WhatsApp Image 2020 05 30 at 21.54.30

Metin Lokumcu davası

Metin Lokumcu’nun öldürülmesi sonrası açılan onlarca dava, açılan davaların doğurduğu bir o kadar daha dava var.

Dönemin Başbakanı’ndan valisine, kaymakamından emniyet müdürüne kadar polis şiddetinde sorumluluğu bulunan bütün kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Soruşturma izni verilmemesi başka başvuruları ve davaları doğurdu. Açılan davaların ve klasörlerinin sayısı bilinmiyor neredeyse.

Cinayet soruşturmasında 7 kez savcı değiştirildi.

2019 yılında hazırlanan müfettiş raporunda “soruşturma izni verilmesi gerekli” kararı olmasına rağmen son savcı “incelemelerin tamamlanması” gibi gerekçelerle hala davayı açmadı. Yani “Metin Lokumcu cinayeti ana davası” olarak nitelendirilebilecek ceza davası hala açılamadı.

Dava açılamadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi yolları kapalı kaldı.

Devletin Metin Lokumcu’nun ölümünde kusurlu olduğu gerekçesiyle Rize İdare Mahkemesi’nde görülen davada ise mahkeme, polisin eylemde zor kullanma yetkisi olduğundan söz ederek “Metin Lokumcu’da eylemde olduğuna göre polis şiddetine maruz kalması normal” anlamına gelen bir karar verdi. Avukatlar dosyayı Danıştay’a taşıdı. Hala karar çıkmadı.

Metin Lokumcu davasının en önemli özelliklerinden biri, ölümün polisin attığı gaz bombası sonucu gerçekleştiğinin bilimsel raporla kanıtlanmış olması. Bu gaz bombalı saldırıda hayatını kaybedenlerin davalarında en çok zorlanılan ve kanıtlamayan bir durum. Metin Lokumcu dosyasında bu delile rağmen cinayet davasının açılmıyor olması, elbette bu davanın diğer cinayet davalarına emsal olmasını önleme isteğiyle bağlantılı.

Önce atmacayı tanıyacaksın

Metin Lokumcu birçok Laz gibi atmacaya düşkündü. Atmaca zamanı yaklaştığında çergesini (atmaca yakalamak için kurulan alan) Kemalpaşa’nın dağlarına kurmak için kollarını sıvardı.

Artvinli müzisyen Bayar Şahin, Kemalpaşa ziyareti esnasında Metin Lokumcu ile bir söyleşi gerçekleştirmişti. Söyleşinin başında Bayar Şahin’in “Sizi tanıyabilir miyim?” sorusuna “Önce atmacayı tanıtayım” diyerek cevap vermişti Metin öğretmen.

Metin Lokumcu cinayetinin üstünden 9 yıl geçti. Metin Lokumcu ile başlayan Hopa direnişinin işaret fişeği hala havada. Bu 9 yılda birçok direniş ve birçok kayıp yaşadık; ama insanlar direnmekten vazgeçmedi.

Metin Lokumcu davasında da her türlü baskı, karalama kampanyası ve dalaverelere rağmen adalet arayışı devam ediyor. Birilerinin bu davanın üstünün kapanmasını, Metin Lokumcu cinayetinin unutulmasını istediğinin farkındayız.

Kimse kusura bakmasın; önce atmacayı tanıyacaksınız, önce atmacayı! (nuve.biz)