Tuğçe A. ‘o rahatça dışarıda dolaşıyor ve bu bizi tedirgin ediyor’

1
605

Dilan Şahinbaş

Biyolojik babası Erkan A.’nın kendisini 5 yıldır taciz ettiğini belirten Tuğçe A. Yıllardır başından geçenleri anlatarak, “Devlet politikaları sayesinde bu eril zihniyet kendisini bu şekilde çok kolay dışa vurabiliyor” dedi.

Babası tarafından düzenli olarak tacize uğrayan Tuğçe A. yaşadıklarını artvinden.com’a anlattı. 2 yıldır yargı sürecinde olduklarını belirten Tuğçe A., “Benim gibi bu olayları yaşayan kadınların sesi oldum” dedi.

Kadın taciz ve tecavüz haberleri her geçen gün artarken, kadına şiddete karşı hiçbir somut adım atılmıyor ve uygulamaya konulan yaptırımlar önleyici olmamakla beraber kadına karşı şiddeti meşrulaştırıyor.

‘Tedirgin olmaya başlamıştım’

Artvin’in Hopa ilçesinde yaşayan Tuğçe A. 2012 yılından beri babası tarafından tacize maruz kaldığını ve etrafındakileri bu konuda kendisine inandıramadığını dile getirerek, “Biyolojik babamın bana olan tacizleri liseye başladığım zamanlarda başladı. O dönemlerde annem bana yatak takımı almış ve abim ve erkek kardeşimle paylaştığım odadan ayrılıp kendi yaşam alanım olmuştu. Bu süreçte biyolojik babam Erkan A.’ın bana olan davranışlarında tuhaflık sezmeye başladım. Tabii ki kendimle çeliştiğim ya da acaba yanlış mı düşünüyorum dediğim zamanlar oldu. Ama Erkan A.’ın bana sarılırken elini göğsüme çarptırması, öperken dudağını dudağıma değdirmeye çalışması ya da sarılırken tuhaf şekilde davranması beni tedirgin etmeye başlamıştı ama kendime sürekli şu soruyu soruyordum; “Bir baba kızına böyle bir şey yapar mı?” Yine kendime cevap verip “Hayır yanlış düşünüyorsun Tuğçe böyle bir şey olmaz” diyerek babasına karşı duyduğu şüphelerde haklı olup olmadığını anlamakta güçlük çektiğini ifade etti.

‘Kendimi inandıramadım’

İlerleyen süreçte bu rahatsızlıklarını Erkan A’ya dile getirdiğini ve onun bunları önemsemeyerek tacizlerine devam ettiğini gören Tuğçe A, bu sefer bu durumu annesine anlattığını söyledi ve annesini “Tuğçe saçmalama, babadır sarılabilir, sen bunu yanlış anlıyorsundur” diyerek cevapladığını söyledi ve “Ben bu şikâyetlerimi dile getirmeye devam ettiğim için annem de gidip Erkan A’ı, Tuğçe senin davranışlarından rahatsız oluyor diyerek uyarmış, Erkan A.’da bana gelip, ‘Senin amacın ne, ne yapmaya çalışıyorsun, sen annen ile beni boşamaya mı çalışıyorsun’ diyerek kızınca, ben de kendimi suçlu hissetmiştim bu yüzden de daha fazla bir şey söylememeye karar verdim. Ama bu süreçte Erkan annemi sabah 7’de evden çıkartıp servisine bindirip eve geliyordu ve üstündeki kıyafetleri çıkartıp odama geliyor benimle yatmak istediğini söylüyordu. Ben bunu istemiyordum ama zorla gelip yanımda yatıyor, bana sarılmaya ve dokunmaya çalışıyordu. Bu tacizler devam ettiği sürece benim hislerim daha da yoğunlaşmaya başladı kendi içimde ne oluyor, acaba yanlış mı düşünüyorum, Tuğçe hayır yanlışsın, ama bu, bu şekilde de olmaz çünkü bana dokunduğunda ya da sarıldığında tiksiniyordum” diyerek babası Erkan A.’nın kendisine olan tacizlerini anlatmaya devam etti.

Tuğçe A. Erkan A.’nın tacizlerinden kurtulmak için birtakım çözümler aradığını bu süreçte de odasını kilitleme kararı aldığını beyan ederek “Bu çözümde bir sonuca ulaşmadı çünkü Erkan A. Yine annemi servise bıraktıktan sonra eve gelip odamın kapısında bekliyor, Seni bir kere öpeceğim sonra gideceğim diyor ve ben kapıyı açana kadar da kapıdan ayrılmayacağını söylediği için mecbur kalıp kapıyı açıyordum ama o yine yatağıma yatıyor ve tacizlerine devam ediyordu.  Onun rahatsız edici davranışları devam ettiği için ben korkmaya başlamış ve bu sefer de çözüm her şeyi erkek kardeşime anlatmış ve ondan sabah annem ve babam evden çıkınca gelip benimle yatmasını istemiştim. Babam ve annem evden çıktıktan sonra koşarak kardeşim S.A yanına gidiyor, onu alıp odama geliyordum ya da hiç olmazsa akşam onunla beraber yatıyordum. Erkan A. bu duruma rağmen yine yanıma geliyor, yanımda yatıyordu. Daha sonra kardeşimi her gün uyandırdığım için bu durumdan sıkılmaya başladı bu yüzden de gelmek istemediğini dile getirdi” dedi ve Erkan A.’nın kendisine olan tacizlerinin aynı şekilde devam ettiğini söyledi.

‘Yanlış mı düşünüyorum diye kendimi sorguladım’

Kendisini çok sorguladığını, bu durumu kendisinin yanlış anlıyor olabileceğini ve kendisiyle çok çeliştiğini ifade eden Tuğçe A. “onun tacizi böyle devam ettiği için ben yine ‘Tuğçe yanlış mı düşünüyorsun’ diyerek kendimle çelişiyordum. Bir gün bu sefer yanıma geldiğinde rahatsız edici hareketlerini yapmasına izin vereceğim ve bana olan yaklaşımını anlayacağım, bakalım ne yapacak diye kendimce test etmek istedim. Erkan A. yine eve geldi, kapıyı çaldı ve odama girdi ben de ‘Bana dokunmanı istemiyorum, sarılmanı istemiyorum, uyuyacaksan uyu ve git’ dedim o da yanıma uzandı, ben uyuyormuş numarası yaptım. Aradan 10-15 dakika geçmedi bu sefer Erkan A.’ın elinin vajinama değdiğini ve sıktığını fark edince ben direkt ayağa kalktım odadan çıktım, lavaboya gittim. Ben böyle karşılık verince o da daha yeni uyanıyormuş, hiçbir şeyin farkında değilmiş gibi yapıp kalkarak banyoya gitti ve duş alıp evden çıktı” diyerek anlattı ve bu durumdan sonra kendini çok kötü hissettiği için ve artık kendinden emin olduğu için abisi Tolunay A.’ya mesaj atma kararı aldığını söyleyerek, Tolunay A’ya başından geçenleri anlatan bir mesaj attığını ve karşılığında Tolunay A.’nın “Tuğçe eğer bir şey olursa bana mesaj at” diyerek karşılık verdiğini dile getiren Tuğçe A, “Bu mesajın karşısında ben çok şaşırmış ve daha fazla üzülmüştüm çünkü abimi de bu duruma inandıramamıştım. Bu sırada yakın arkadaşım olan K.’ye anlatma kararı aldım ve ona da mesaj atarak başımdan geçenleri anlattım K. Bana ’Tuğçe eğer bu olayı anlatırsak, Hopa’da kimse sana inanmaz. Babanın insanları ikna etme kabiliyeti yüksek olduğu için kendine inandırır ve senin adını çıkarırlar o yüzden baban tek başına Murgul’a giderken bana söyle biz babanın frenlerini boşaltalım, bu adamdan ancak bu şekilde kurtuluruz’ dedi. Ben de böyle bir sorumluluğu ne arkadaşıma ne de kendime yüklemek istemediğimden bunu kabul etmedim. Yine çözüm önerisi bulunacağını düşündüğüm için halamın kızının yanına giderek ona anlattım. Kuzenim bana, ‘Tuğçe sen bu olayı söylersen, bizimkiler sana inanmazlar aksine seni suçlarlar, bence bizimkilere bunu söylemeyelim’ diyerek bana akıl verdi. Ben de kuzenimin söylediklerini ve beni kötü duruma düşüreceklerini düşünerek söylememe kararı aldım. Daha sonra amcama anlatmak istedim. Amcama babamın tacizde bulunduğunu anlattım ve amcam çok şaşırarak eğer başıma bir şey gelirse ona söylememi benim her zaman yanımda olduğunu dile getirdi ve bana bu durumu kimseye söylemememi tembihledi. Ben de amcamın bu sözlerine inandım ve kimseye söylememe kararı aldım” diyerek susmaya çalıştığını fakat Erkan A.’nın tacizlerinin her zaman devam ettiğini, bu süreçte durumu anlattığı insanların hiçbir şekilde yardımcı olmadığını ve bir nevi seyirci olarak kaldıklarını belirtti.

‘Abimin eşine de aynı tacizlerde bulundu’

Süreç içinde bir yandan üniversiteyi bitirdikten sonra iş bularak Hopa’dan gitmeyi düşündüğünü bir yandan da Erkan A.’dan kurtulma planları yaptığını ifade eden Tuğçe A, “Bu dönemde abim evlendi. Evlendikten sonra eşiyle birlikte bizimle yaşamaya başladılar. Bizimle birlikte yaşadıkları sürede benim başıma gelenler bu sefer de abimin eşi olan Çağla A.’nın başına geldi. Bir gün evde Çağla A.’nın yatağına girmesi ya da Çağla A.’yı dudağından ve boynundan öpmeye çalışması, whatsapp durumunu gizleyip sadece Çağla’ya açık olan durumlar paylaşması sonucu Çağla A. bu durumu bana, abime ve küçük kardeşime anlattı. Bu durum karşısında abim Çağla A’nın telefonundan babama, “Bana bir daha yaklaşmanı istemiyorum, eğer bu hareketlerine devam edersen her şeyi anneme anlatırım” yazarak mesaj gönderdi. Erkan A. hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam etti” dedi ve erkek kardeşinin olanları annesine anlattığını bunun sonucunda da Erkan A.’yı eve almadıklarını söyledi.

‘Herkes cephe aldı… Susmayacağım!’

Bu olayların 2017 yılının Kasım ayında gerçekleştiğini dile getiren Tuğçe A. belli bir süre sonra Tolunay A.’nın babasını savunmak istediğini belirttiğini, bir süre sonra da erkek kardeşi S.A’nın babasını savunmaya başladığını dile getirdi. “2019 yılına geldik, abim ve kardeşim babamı savunuyor çünkü abim henüz evliyken başka kadınlarla görüşüyor çünkü ona bu rahatlık veriliyor diye düşünüyorum. Erkan A.’nın akrabaları küçük kardeşime ‘Baban hapisteyken zor zamanlar geçirdi, onu dövdüler perişan oldu, onu kurtaracak olan sensin çünkü o evde yaşayan sensin senin konuşman lazım’ dedikleri için bundan etkilendi ve babasını savunmaya başladı diye düşünüyorum” diyerek bu zorlu süreçte annesi ile beraber mücadele etiklerini söyledi.

Erkan A.’nın akrabalarının kendisine cephe aldıklarını, yanında olması gereken insanların sırt çevirdiğini ve iftiracı evlat gözüyle bakıldığını ifade eden Tuğçe A. “Etrafta bana karşı çeşitli iftiralar atarak konuştular. Beni çok zorladılar, şimdiye kadar sürekli kendimi insanlara anlatmaya çalışıyordum ve yine anlatmaya çalışmaya devam ettim. Ben başıma gelenlerin hepsini anlatıp susmadığım için içimde rahatlık vardı. İnsanların söyledikleri tabii ki de moralimi bozuyordu tabii ki de beni yıpratıyordu ama içimde kurtulmanın rahatlığı olduğu için fazla da etkilendiğim söylenemezdi” diyerek ilerleyen süreçte de susmayacağını ve mücadelesine sonuna kadar devam edeceğini vurguladı.

‘Tanıklar tehdit edildi’

“Bu süreç bizi çok yıpratıyor çünkü yanımızda kimse yokmuş gibi görünüyor ve durum bizim aleyhimizde ilerliyormuş gibi lanse ediliyor” diyen Tuğçe A. yılmadıklarını annesinin çalıştığını kendisinin okumaya devam ettiğini ve bir şekilde ayakta durmaya çalıştıklarını dile getirerek, “En son 4’üncü duruşma görüldü. Karşı taraf geçici hâkimi mazeret göstererek, tanıklarının konuşmamasını isteyerek davaya katılmadı ve dava 21 Mart tarihine ertelendi. Mahkemede deliller toplandı, tanıklar dinlendi. Bu durumu anlattığım arkadaşlarımdan şahit olarak ifade vermelerini istediğim zaman, Erkan A. ve diğerleri arkadaşlarımın ailelerine ulaştılar ve arkadaşlarımı tehdit ettiler, araya mafyavari insanlar sokmaya çalıştılar. Hatta birkaç kadın bize gelerek biz de aynı şeyleri yaşadık gizli tanık olabiliriz dediklerinde erkek kardeşim bunu gidip Erkan A.’ya anlattığı için onları da tehdit etmişler ve bize gelip ‘Hani gizli kalacaktı, nereden duydular’ diyerek tepki gösterip tanıklıktan vazgeçmişlerdi. Hâkim psikolojim açışından beni heyet raporu almam için Erzurum Adli Tıp Merkezi’ne gönderdi. Heyet raporunda bu olayları yaşadığıma dair bir sonuç çıktı. Gelinen son celsede hâkim kardeşimi ve amcamı dinleyeceklerini ve ondan sonraki celsede de kararı açıklayacaklarını belirtti” diyerek dava aşamasından söz etti.

‘O rahatça dışarıda dolaşıyor ve bu bizi tedirgin ediyor’

Gelinen süreçte Erkan A’nın şu an dışarıda olduğunu ve sürekli karşılaştıklarını belirten Tuğçe A. “Acaba bize bir şey yapar mı ya da yapacak mı diye endişe ediyoruz. Bu yüzden karakoldan alınan bir koruma kararı var. Onun bu şekilde dışarıda rahatça dolanması ve bu eril zihniyetin çok daha kolay şekilde ortaya çıkmasının tek sebebi var o da devlet politikaları” diyerek devletin taciz ve tecavüzlere karşı uyguladığı yaptırımların önleyici olmadığını hatta bu politikalarla yine taciz ve tecavüzcü insanları koruduğunu vurguladı.

‘Bu durumu yaşayan kadınlar susmasın’

Bir sonraki duruşmanın 21 Mart 2019 tarihinde görüleceğini belirten Tuğçe A., “Mahkemeden Erkan A’ın cezasını çekeceği bir sonuç bekliyorum. Hapsedilmesini ve bana yaşattıklarını çekmesini istiyorum. Mahkemenin karşı tarafı haklı görmesi durumunda susmayacağım, asla ve asla başımı eğip de onların haksız yere haklı çıkmalarına boyun eğmeyeceğim. Sesimi duyurabildiğim kadar duyurmaya çalışacağım ve beni asla susturamayacaklar” diyerek, kadına karşı taciz, tecavüz ya da şiddet konusunda, bu duruma düşen kadınların susmamalarını ve haklarını savunmaları gerektiğini dile getirdi.

‘Biz sustukça bu olaylar artıyor’

“Biz sustukça ve ezildikçe, başımızı öne eğdikçe ve bu olanlara katlandıkça bu olayların arttığını düşünüyorum ve hiçbir kadının susmaması gerektiğini düşünüyorum” diyen Tuğçe A.,  “Ben bir gün Hopa Kadın Platformu’ndan bir kadınla bu olayları konuştuğum zaman o kadın bana şöyle bir cümle kurmuştu: ‘Sen aslında sadece bir Tuğçe değilsin, sen Hopa’daki susmuş kadınların sesisin’.  Ben bu duruma öncülük ettiğim için gurur duyuyorum ve asla bu yaşadıklarım için kendimi suçlu hissetmiyorum. Çünkü ben bana yaşatılanı anlatıyorum” diyerek karşı tarafa iftira atmadığını, başından geçenleri değil 5 yüz kere, bin beş yüz kere de anlatacağını vurgulayarak hiçbir kadının yaşadığı zulme, tacize, tecavüze boyun eğmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Ben çok insana anlatmaya çalıştım ve sesimi duyurmaya çalıştım. Buna kimseyi inandıramadım çünkü bunun çok tuhaf karşılandığını söylüyorlar ama aslından başımıza gelen en kötü şey yakınımızdan geliyor ve bunu da kimse bilmiyor” diyerek büyük bir cesaretle başından geçenleri paylaştı ve sonuna kadar susmayacağını hiçbir kadının da susmaması ve mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.