Üniversiteler kapatılamaz!

0
101

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, YÖK’ün depremlerin ardından üniversitelerde uzaktan eğitime geçildiğini duyurması üzerine bir açıklama yaptı: “Üniversitelerde yüz yüze eğitim, net olarak açıklanmış makul en yakın tarihte başlatılmalı.”

Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı Köksal Gümüş, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) Maraş depremlerinin ardından üniversitelerde uzaktan eğitime geçildiğini duyurması hakkında yazılı bir açıklama yaptı.

Gümüş açıklamasından şu ifadelere yer verdi:

“Ülkemizde 6 Şubat tarihinde art arda meydana gelen iki depremde alın-a-mayan tedbirler, akla ve bilime kulakları tıkalı, yaşamı ranttan ibaret gören bir ilkel anlayışın hükümranlığı nedeniyle binlerce canımızı kaybettik, acıya gömüldük.

Depremin başından itibaren her şeyin tek merkezden idare edildiği Saray rejiminin yol açtığı liyakatsizliğin, iş bilmezliğin, kuralsızlığın, plansızlığın, öngörüsüzlüğün ve koordinasyonsuzluğun faturasını halkımız yaşamları ile ödedi,  ödüyor.

İktidarca kader planında var denilerek sorumluluk alınmak istenmeyen felaketin yaralarını halkımız yine kendi dayanışması ve birliği ile sarmaya çalışıyor.

Ortaya çıkan bu ağır yıkım tablosu karşısında her şeyi ama her şeyi en iyi ben bilirim düşüncesiyle ve yalnızca siyasal bir muhasebe hesabıyla hareket eden, kamu yararı için serinkanlı bir değerlendirmeden uzak, bilim insanlarının, meslek odalarının, sendikaların, topyekün muhalefetin eleştiri ve önerilerine kapalı bir iktidar anlayışı devam ediyor.

Bunun son örneği üniversitelerde yüz yüze eğitime ara verilmesi oldu. Bu kararın gerekçesi olarak da depremde evlerini yitiren insanlarımızın barınma ihtiyacını karşılamak için KYK yurtlarının tahsis edilecek olması gösterildi.

Sorunun çözümü için alternatif birçok olanak varken, ilk elde eğitimi gözden çıkarmak adeta gençlerimizin geleceğini hedef almak ve kaosa davet çıkarmaktır. Bunun adı en naif ifadeyle iş bilmezlik, kaş yapayım derken göz çıkarmaktır.

Oysa pandemi döneminde okulların kapalı tutulmasının yol açtığı öğrenme kayıpları, sosyal ve duygusal uyum sorunları ile nasıl olumsuzlukları ortaya çıkardığı hemfikir olunan konulardır. Bu yıl üniversiteden mezun olacak gençler sadece 1.5 yıl yüz yüze eğitim görmüş olacaklar ki bu, bir kuşağı kaybetmek anlamına gelir.

Üniversiteler ve okullar sadece eğitim görülen yerler değil aynı zamanda sosyal ve duygusal ihtiyaçların giderildiği yerlerdir.

Travma sonrası stres bozukluğunun sağaltımında eğitim kurumlarının açık tutulması son derece önemlidir.

YAPILMASI GEREKENLER

1-Hayatın bir an önce normalleştirilmesi yönünde; gerekli tüm önlemleri alarak okulları ve üniversiteleri açık tutmak

2-Alınacaksa deprem bölgesindeki üniversiteler  online eğitim kapsamına alınmalı;   deprem bölgesindeki  üniversitelerde öğrenim görenler ailelerinin bulunduğu yerlerde misafir öğrenci olarak eğitime devam etmeliler.

3-Üniversiteleri kapatarak, yurtları zorla boşaltarak, depremzedelerin konuk edilmesi yerine oteller, turizm işletmeleri, kurumların misafir haneleri  konaklama ve barınmaya uygun hale getirilmelidir.

4-Bu illerdeki orta ve ilköğretim öğrencileri için tek katlı (çadır, konteynır) okullarda bölgede psiko-sosyal eğitim veren uzman görüşleri de alınarak uygun olan sürede eğitim başlamalıdır.

5-Özellikle psikolojik danışmanlık ve rehber öğretmen kadroları arttırılmalı, atamalar yapılmalı ve atanan öğretmenler   bölgedeki çalışmalarına ivedilikle başlatılmalıdır. Ülkemizde ataması yapılmayan binlerce öğretmen bulunduğundan bu konuda sorun yaşanması mümkün değildir. Ayrıca

6-Fiziksel olarak hazır olan okullar zaman kaybetmeden eğitim-öğretim faaliyetlerine açılmalıdır.

7-Bu uzun birçok sorunu barındıran bir süreç. Bu nedenle, başta bilim insanları, eğitim bilimciler, ruh sağlığı uzmanları, sosyal bilimciler, sendikalar, meslek odaları, üniversiteler, siyasi partiler, ivedi olarak çözüm üretmek üzere kurullar oluşturmalı ve sürece müdahil olmalıdır.

Ne memleketimiz ne de gençlerimizin geleceği bu harami düzeninin aktörlerine terk edilemez.”