Yeşil Artvin Derneği: Yaşam hakkımızı savunacağız, savunmak zorundayız

0
618

Cengiz Holding tarafından Artvin Cerattepe’de çıkarılmak istenen madenin ÇED raporunun iptali için açılan davanın 19 Eylül’de görülecek karar duruşması öncesinde mücadelenin başından beri yürütücüsü olan Yeşil Artvin Derneği’nin başkanı Nur Neşe Karahan’a davayı, beklentilerini ve Artvin halkının nihai kararını sorduk.

Karahan hukuki olarak nihai sonucun bu duruşmada çıkmayacağını Danıştay’a kadar nihai kararın belirlenmemeyeceğini söyledi. Daha önce orada madencilik yapılamayacağına dair yine Rize İdare Mahkemesi’nden çıkan ve Danıştay’ın da onadığı kararları hatırlatan Karahan “Aslını sorarsanız orası için verilmiş kararlar zaten var. Ama ne yazık ki bir ülkede yasaların üstüne çıkan genelgeler var. Şirket 2009/7 sayılı genelge ile yeniden bir ÇED aldı ve bu da onun davası. Normalde bir genelge yasaların üzerine çıkmamalı ama ne yazık ki yasadışı bir ÇED kararı alındı ve biz de bu ÇED’in iptali için Türkiye’nin en yüksek katılımlı davasını açmış olduk” dedi.

Nihai karar Artvin halkınındır, o da madencilerin oradan çekilmesidir

“Biz bu davayı açtıktan sonra şirket bu yönetmeliğe dayanarak yukarı çıkmak isteyince Artvin halkı tarihinde ilk defa biber gazı, plastik mermi ile polis ve jandarmanın saldırısına maruz kaldı. Bu Artvin halkı için önemli bir karar ama en önemli karar Artvin halkının kararıdır. Tabi bunu yasal olarak da tekrar, tekrar ve tekrar onaylatırsak yasal olarak da bu iş bizim için sonlanmış olur” diyen Karahan duruşmadan çıkacak kararın Artvin halkı için yaşamsal bir karar olduğunu vurguladı. Artvin halkının yok olmayı kabul edemeyeceğini ifade eden Karahan  nihai kararı Artvin halkının vereceğini belirtti ve Artvin halkının nihai kararını açıkladı:

Artvin halkı yok olmayı kabul edemeyeceğine göre nihai kararı oradan madencilerin çekilmesidir, orada madencilik yapılamaz.

Şirketlerin değil halkın valisi olsunlar

Trabzon Valisi’nin “kafa kesme” açıklamasını da değerlendiren Nur Neşe Karahan, idarecilerin görevinin koparmak, kesmek değil kopacak şeyleri bir araya getirmek olduğunu hatırlattı. Karahan, valinin şirketlerin değil halkın valisi olması gerektiğini valiye hatırlattı, bayramdan sonra suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Çok üzücü bir şey. Bir ilin valisi Artvin’i bilmeden, hiçbir şey bilmeden ve bilse bile her ne olursa olsun, bir ilin yöneticisi kafa koparmaz, kopacak olan şeyleri yerine getirir. Üstelik Artvin’in bir valisi var, kendisi başka bir ilin valisi. Trabzon Valisi’nin halkın valisi olması gerekiyor, şirketin değil. Şirketin valileri olarak görev yapacaklarsa onu bilemiyoruz ama halkın imkanlarıyla oraya gelmişlerdir, gerçek görevlerini yapmak zorundalar. Bunu tekrar hatırlatıyoruz kendisine. Zaten bayramdan sonra hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Dileriz başbakan çark etmez

Devletin devamlılık istediğini vurgulayan Karahan kendilerine dönemin başbakanı Davutoğlu tarafından verilen sözlerin mevcut hükümeti de bağladığını ifade etti:

Bize verilen sözlere gelince; sonuçta devlet devamlılık ister. Dönemin başbakanının bize verdiği söz mahkemelerin sonuna kadar, hukuksal süreç sonlanıncaya kadar maden sahasına girilmeyeceği yönündeydi. Hukuksal süreçte de biliyorsunuz ki bu mahkeme aleyhimize sonuçlansa bile bir üst mahkeme var. Dileriz başbakan çark etmez.

Dava sonucu ne olursa olsun yaşamı savunacağız

Herkesi 19 Eylül’de Rize İdare Mahkemesi önüne dayanışmaya çağıran Karahan, dava sonucu ne olursa olsun yaşamı savunmaya devam edeceklerini söyledi:

Artvin halkı dava sonucu ne olursa olsun yaşamını savunacak. Biz bugüne kadar asla yasadışı bir şey de yapmadık. Daha önce de yaptığımız şeyler yaşamımızı savunmaktı, koruma alanlarımızı savunmaktı, gelecek nesillere bırakmamız gerek dünya mirasını savunmaktı. Onun dışında bir şey yapmadık 25 senedir. Yine kendi yaşam hakkımızı savunacağız, savunmak zorundayız.

Bugüne kadar gerçekten müthiş bir destek aldık. Hepsine tekrar teşekkür ediyoruz; Artvin’deki bütün canlılar adına. Bu sadece bizim yaşamımızı savunmak değil aslında kendilerinin de yaşamlarını savunuyorlar. Desteklerinin daha çoğalmasını istiyoruz. Gelebilecek herkesi 19 Eylül’de Rize İdare Mahkemesi’ne bekliyoruz.

18 Eylül 2016 Sendika.Org