İmar affında sorumluluğu olanlar yargılanmalıdır

0
67

2018 yılında çıkarılan ve 7 milyonun üzerinde kaçak bağımsız yapının ruhsatlandırıldığı İmar Affının yasalaşmasında sorumluluğu olan siyasilerin yargılanmasına ilişkin TMMOB Artvin Temsilcisi yazılı basın açıklaması yayınladı.

Açıklamada “Ağır kayıplar yaşadığımız 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında zaman artık sorma, sorgulama ve sorumlular ile hesaplaşma zamanıdır. İktidarın ileri gelenleri önceki dönemlerde yangınlarda, sellerde, depremlerde olduğu gibi yaşanan doğa olayını “kader”e bağlayan ve bu yolla sorumluluktan kaçan açıklamalar yapmaktadır. Böylelikle ilk tepkileri bertaraf ettiğini düşünen AKP hükümeti ve sözcüleri, organize bir biçimde yarattıkları sistemi ve sistem kaynaklı ihmalleri görünmez kılarak Birliğimiz ve bağlı Odaları başta olmak üzere soran ve sorgulayan tüm kesimleri suçlu ilan etme çabasına girmiş durumdadır.

İktidar odakları tarafından “asrın felaketi” olarak adlandırılarak “yapacak bir şey yoktu” algısı yaratılsa da alınacak kapsamlı tedbirlerle, sakınım önlemlerini bütünlüklü biçimde ele alıp dirençli kentler inşa etmek mümkünken, yaşadığımız kayıpların elbette sorumlusu var.

Yaşanan kayıpların temel sorumlusu; ticarileştirilmiş yapı denetim sistemi, rant odaklı, neoliberal kentleşme süreçlerine olanak veren yasal düzenlemeler ve bir bütün olarak inşaata dayalı büyüme paradigmasında ısrar eden anlayıştır.

Kamucu planlama, mühendislik, mimarlık pratiklerini sınırlayıp, özelleştirme politikalarının bir parçası olarak üretilen mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetlerini denetimsiz kılan, herhangi bir bilimsel gereklilik ve ilgili mevzuat kapsamında tanımlanmış “engellere” takılmadan yapı üretimini azami düzeye çeken anlayış bununla da kalmamış, mevzuata aykırı olarak üretilmiş yapıları popülist bir biçimde imar aflarıyla yasal hale getirmiştir.

Son olarak 2018 yılında çıkarılan imar affı ile:

Yapı sahibinin beyanı yeterli bulunarak, hiçbir denetim olmaksızın kaçak yapılara ruhsat verilmiş,

Kaçak yapı statüsü kaldırılarak, ilgili yapıların kentsel hizmetlerden yararlanması sağlanmış,

Yıkım kararları ve idari para cezaları kaldırılmış,

Yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti işlemleri yapılabilmiş,

Denetimden yoksun yapıların alan büyüklükleri üzerinden para yatırmaları af için yeterli görülmüştür.

Birliğimizin ve bağlı meslek odalarının, şehircilik ilkelerine aykırı üretilmiş, nitelikli mühendislik hizmetlerinden yoksun bu yapıların affedilmesinin, deprem, sel gibi doğa olaylarını afete dönüştüreceği uyarılarını dikkate almayan iktidar, toplanan paraların kentsel dönüşümde kullanılacağı yönündeki beyanatlarıyla başvuru sayısını artırmaya çalışmış ve süre uzatımlarıyla da bu hukuksuzluğu belirli bir dönem sürekli kılmıştır.

Uygulama sonrası Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, imar affı kapsamında Türkiye genelinde toplam 7 milyon 85 bin 969 adet Yapı Kayıt Belgesi verildiğini, bunların 5 milyon 848 bin 927 adedini konutların oluşturduğunu ve bu kapsamda 25 milyar 592 milyon TL’nin toplandığını açıklamıştır. Aynı şekilde bizzat AKP Genel Başkanı tarafından deprem bölgesinde bulunan ve en çok kaybın yaşandığı Kahramanmaraş’ta 144 bin 556 ve Hatay’da 205 bin yapının imar affı kapsamında affedildiği açıklanmıştır.

Toplanan tutarın ülkedeki yapı stokunu güvenli hale getirmek için harcanıp harcanmadığı konusunda kamuoyuna aktarılan bir bilgi yoktur.

AKP iktidarı, imar affı sürecinde yapının güvenliğini mülk sahibine bırakarak sorumluluğu üzerinden atmaya çalışmış olsa da, devlet yurttaşlarımızın anayasal hakkı olan “güvenli ve sağlıklı bir konutta oturma, sağlıklı bir çevrede yaşama” hakkını tüm kurum ve kuruluşları kanalıyla sağlamak zorundadır ve devredemez.

Birliğimiz 21 Şubat 2023’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına gönderdiği yazıyla depremden etkilenen illerimizin her birinde ve ilçelerinde imar affı kapsamında;

Kaç binaya yapı kayıt belgesi verildiğini ve bunların kaç bağımsız bölüme tekabül ettiğine,

Varsa Pafta/Ada/Parsel numaralarına, yapı ruhsatlarına,

Biliniyorsa yapım yıllarına,

Yapı kayıt belgesi alan binaların kaçının depremde yıkıldığına,

Hasar gördülerse kaçının ağır hasarlı/orta hasarlı/hafif hasarlı olduğuna ilişkin bilgi istemiş ancak henüz bir yanıt alınamamıştır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, depremin etkili olduğu bölgede yapı kayıt belgesi alan kaçak yapıların kaçının yıkıma uğradığını, kaç yurttaşın bu kaçak konutlarda yaşamını yitirdiğini derhal açıklamalıdır.

Kendi kendilerini ele veren açıklamalarından da biliyor ve anlıyoruz ki bu iktidar parası karşılığında yurttaşlarımızın evlerinin kendilerine mezar olmasına göz yummuş ve on binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine sebep olmuştur. Bu sebeple imar affı çıkararak kaçak yapıların yasallaştırılması sürecinde payı bulunan tüm siyasetçilerin ve sorumluların hesap vermesi, yargılanması en temel talebimizdir.

TMMOB, Anayasa ve yasalardan aldığı yetkiyle, topluma karşı hissettiği sorumluluk duygusuyla, mesleki-teknik bilgisiyle ve tüm kurumsal kapasitesiyle bu sürecin takipçisi olacaktır” ifadeleri yer aldı.