Ruhan Odabaş
TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz günlerde, Artvin Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen “Artvin’in Ekonomik Geleceği” konulu toplantıya katılmış ve Artvin’in ekonomik geleceği konusundaki görüşlerini paylaşmış.
Kiminle!
Artvin’deki siyasetçilerle, iş adamlarıyla ve STK’larla.
Programın açılış konuşmasını ARTSO Başkanı Seçkin Kurt yapmış ve özet olarak da;
“Verdiğimiz sözler doğrultusunda öncelikle Artvin’in ekonomik yapısını nasıl geliştirebiliriz konusunda yönetim kurulu ve meclis üyesi arkadaşlarımızla sürekli toplantı halindeyiz. Eğer Artvin ekonomik olarak büyümek istiyorsa turizme önem vereceğiz” demiş.
Sayın Kurt haklı. Artvin’de tarım alanı yok, Artvin’de sanayi yok, fabrika yok. Artvin insanının çalışkan olması, direngen olması sözün tam anlamıyla beleşçi olmaması yetmiyor yaşamak için. Geriye bir tek şey kalıyor; turizm.
Turisti bölgeye çekecek ne var?
Tüm çocukluğum o bölgede, Borçka’da, Çxala’da geçti. Bu nedenle de oldukça iyi bilirim yöreyi. Kafkas engereğini, kral kelebeğini, bukalemunu, tarantula benzeri örümceği gözlerimle gördüm, onlarla iç içe yaşadım.
Ne söylemeye çalışıyorum!
Yalnızca şu saydıklarım bile bölgeye turist çekmek için önemli başlıklardır. Kaldı ki; kırmızı benekli alabalıkları, kestane balı, Kafkas arısı gibi ekleyeceklerimiz de var. Tüm bunlara, çocukluğum boyunca dişlerim kamaşıncaya dek yediğim yaban mersinini de katabilirsiniz.
Benden sonraki yıllarda önemli bir yol alınmış kış turizmi için. Küçük de olsa kayak pisti yapılmış, gelen konuklara hizmet götürecek konaklama alanları düzenlenmiş.
Yazdıklarımı toparladığımızda, turizm için hiç de az sayılmayacak kadar çok özellik var değil mi?
Ne yok öyleyse? Neden bugüne dek Artvin turizmi istediği noktaya gelememiş?
Bu sorunun yanıtını da sayın Kurt’un şu sözlerinde buluyoruz;
“Turizm alt yapısını artırıp sorunlar noktasında sayın Valimiz, Belediye Başkanımız ve milletvekillerimizle çözülmesi noktasında görüşmeler yapacağız.
İyi de, şimdiye kadar aklınız neredeydi?
Vali, Belediye Başkanı, milletvekilleri yok muydu Artvin’de?
“Artvin’de doğal ormanlar, kaynak suları, göller, insana sunulmuş bütün güzellikler mevcut. Biz bunların alt yapısını oluşturup ilimiz turizminin gelişmesi noktasında nasıl katkılar sağlanır onun çalışmasını yapacağız. Burada turizmci arkadaşlara da çok şey düşecek. Yatırım noktasında sizlerden özel isteklerimiz olacak.” diyen sayın Kurt, bu değerleri kullanıp o güzelim kenti turizm cennetine çevirememişseniz suçlu değil misiniz?..
Rakamlara bakıyoruz; Artvin Gümrük Kapısı’ndan 18 / 08 / 2018 – 26 / 08 / 2018 tarihleri arasında Sarp Sınır Kapısı’ndan 137 bin 610 giriş, 140 bin 177 çıkış yapılmış. Bu sayı, çekiciliğin yıl boyuna yayılması koşuluyla yükseltilemez mi?
Artvin Borçka Karagöl bölgesine bayram tatili süresince 2 bin 500 minibüs, 5 bin 800 otomobille, toplam olarak 70 bin kişi gitmiş ve otellerdeki, pansiyonlardaki doluluk oranı yüzde yüz olmuşsa her şey açık değil mi?
Şimdi geliyoruz TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun söylediklerine!
Hisarcıklıoğlu sözlerine Artvin’i tanımlamayla başlamış ve Evliya Çelebi’nin;
“Artvin’e gittim, dünya güzeli yeşillik, kahve ikram ettiler, fincanı koyacak düz yer bulamadım” demesini dile getirmiş.
Hatırlar mısınız bilmem, 12 Eylül faşist cuntasının generali Kenan Evren de;
Artvin’de kadehimi koyacak düz yer bulamadım” demişti bir zamanlar. Artvin’in turizmine, Artvin insanının sorunlarına değinmemiş, bu zor koşullarda yöre insanının ekmeğini taştan çıkarmasını kutlamamış, tam tersine silindir gibi üstlerinden geçmişti aydın olanların.
Seçimlerin geride kaldığını, el ele verip, Artvin’e ve ülkemize yeni hizmetlerde bulunma zamanının geldiğini de söyleyen Hisarcıklıoğlu sözlerinin bir yerinde şöyle demiş;
“Ben Artvin’in geleceğinin parlak olduğuna inanıyorum. İşte yıllardır hayali kurulan, Cankurtaran Tüneli açıldı. Rize-Artvin-Ardahan karayolunda, Türkiye’nin en uzun ikinci çift tüplü tüneli oldu. Cankurtaran Tüneli ile Artvin, bir lojistik geçiş merkezi olacak ve turizmin de gelişmesini sağlayacak. Rize-Artvin Havalimanı da açılıyor. Öte yandan biz de TOBB olarak, Sarp Sınır Kapısı’nı modernize ediyoruz. Çalışmalarımız bitmek üzere. İnşallah kullanım kapasitesini 2 katına çıkarmış olacağız.”
Buraya kadar eyvallah da, sayın Hisarcıklıoğlu’nu Kafkasör’e çıkaran olmuş mu acaba?
Siyanürle altın arama çalışmalarının çevreyi ne hale getirdiğini göstermiş mi birileri?
Artvin’in Valisi, AKP’li Belediye Başkanı, AKP Artvin Milletvekili, tek başına bir turizm cenneti olma özelliği taşıyan Kafkasör’ün ve buna bağlı olarak da Artvin’in yok edildiğini gözleriyle görmesini sağlamış mı?
Hisarcıklıoğlu Artvin’in parlaklığıyla altının parlaklığını birbirine karıştırmış, Artvin’in yok edilmesine göz yumanlar da kendisini alkışlamış.
Bu toplantının özeti budur…
